Kurban Uygulamasının Kuran'daki Yeri




Merhaba,


Bilindik kurban uygulamalarından ve mezheplere göre hükümlerden etrafınızdaki uygulamalardan da olsa haberiniz vardır diye düşünüyorum. Kısa ve öz olarak bu konuyu en temiz şekilde aktarmaya çalışacağım. Çünkü bir müslüman için asıl gerçek olan, sadece Kurani hükümdür. Aşağıdaki açıklamaları okuduktan sonra, kalbi her yıl gözü önünde kurban edilen hayvanlardan dolayı öfkeyle dolan inançlı/inançsız  herkesin aktaracağım bilgileri değerlendirirken daha objektif bir açıdan bakabilmesini umut ediyorum.


“Kurban” kelimesi, Arapça kökenli bir kelimedir. “Kurban” kelimesi, “Kurb” ”Yakınlaşma, yakın olma” anlamına gelen, manevi duygulardan oluşan bir kelimeden türemiştir.


nedenkurbankesilir.jpgİslam Dünyasında her ne kadar yaygın olarak, “Kurban” ın başlangıç noktasını, (37:100-110) İbrahim Peygamber’in, oğlu İsmâil’i gördüğü rüya üzerine, Allah için “Kurban etmeye” niyetlendiğini bahseden ayetle ilgi tutsalar da, “Kur’an-ı Kerim” de, “Kurban” bahsi, (5:27) Ademin çocukları, “Hâbil” ve “Kâbil” in, Allah için adadıkları kurbanlardan bahsetmesiyle de anılır. Ki anladığımız kadarıyla kurbanın mahiyetine uygun adak/ibadet ve yönelme şekli olarak bilinen en eski uygulamadır.


İbrahim peygamber için ise fidye olarak kurban gönderildiği belirtilir. Fidyenin kelime manası kurtuluş bedelidir. Bir kimsenin esirlikten veya başına gelen bir beladan kurtulmak karşılığında verilen para, mal vs. şeklinde sözlükte geçmektedir. Bu durumda Allah İbrahim’ in sınavını kolaylaştırmak ve içine düştüğü durumdan onu kurtarmak amacıyla kurban kesmesini öğütlemiştir. Yine Allah, İbrahim Peygambere islamiyetin uygulamalarını anlatırken hacca davet ettikten sonra, çiftlik hayvanlarının insanlar tarafından üzerinde Allah’ın adının anılması sonrasında yenilebileceğinden, sıkıntı içindeki kişilere yardım edilip dağıtılabileceğinden ve onlardan yararlanabileceğimizden bahseder.


Kurban uygulamasının Muhammed Peygamber dönemine binayen Kuran’da anlatılan detaylarından anladığımız ise, bu uygulamanın haccın bir parçası olduğudur. Haccın tamamlanmasında hastalık ya da farklı sebeplerden dolayı engel olan bir hal ile karşılaşılırsa, Kabe’ye kolaya gelen bir kurban gönderilebileceği söylenir. Burada kurbanın hangi hayvandan seçilmesi gerektiği ya da küçük veya büyük baş şeklinde bir bildirilme söz konusu değildir. Buna bağlı olarak kafanın da traş edilmemesi istenir. Bu ikisini birden aynı anda yapamayan kişiden kurban ibadetini yerine getirmesi beklenmez. O kişi oruç, sadaka veya herhangi bir ibadetle fidye verebilir.


Haccın tamamlanmasına engel olma durumundan bahsettikten sonra başka bir ayette görüyoruz ki sadece haccın tamamlanmasına engel teşkil eden bir durum ortaya çıktığında değil, hac gerektiği şekilde tamamlanırsa da kurban ibadetinin yerine getirilmesi beklenmektedir. Bu durumda da kişinin kurban kesecek bir durumunun olup olmadığı koşulu aranır. Kişi eğer kurban kesecek durumda olmadığını düşünürse, hac zamanı 3 gün ve hacdan döndükten sonra 7 gün olmak şartıyla toplam 10 gün oruç tutması beklenir. Bu ailesi Kabe çevresinde oturmayanlar için aranan bir şarttır.

fft16_mf145524.JpegKurban edilmek istenen üzerine Allah adı anılarak kesilen hayvanların canlarının henüz çıkmadan öldürülmesi gerekmektedir. Leş veya hastalıktan dolayı kendiliğinden ölmüş olması gibi durumlarda bu ibadet yerini bulmamaktadır.


Kurban ibadeti adı altında hayvanlara türlü eziyeti ettikten sonra, yaptıklarının Allah adına olduğunu söyleyen ve kestikleri kurbanların büyüklüğü veya sayısıyla övünenlere bir mesaj da Kuran’dan geliyor… “ALLAH'a ne onların etleri, ne de kanları ulaşır; O'na ancak sizin erdemli davranışınız ulaşır. Onları böylece sizin hizmetinize vermiştir ki, sizi doğruya ulaştırdığı için ALLAH'ın büyüklüğünü anasınız.”


Ayrıca bir ceza yöntemi olarak da Allah’ın kurban ibadetini insanlardan beklediğini görüyoruz. Bunun sebebi ise yasak aylarda kasten hayvan avlamaktır. Bu konu hakkında Kuran'da şayet yasak aylarda (bu konudan daha sonra farklı bir başlık altında bahsedeceğim Allah kısmet ederse, o nedenle burada belirtmiyorum.) her “kim kasten onu (kara hayvanı olduğunu başka bir ayette söylemektedir.) öldürürse cezası, aranızdan iki adaletli kişinin kararlaştıracağı ona denk bir evcil hayvanı kurban olarak Kâbe'ye göndermesidir. Yahut ceza olarak, yoksulları doyurması ya da buna denk oruç tutması gerekir. Böylece yaptığının vebalini tatmış olsun.” şeklinde bir ayete de rastlamaktayız.


Aşağıda detaylı olarak Kurban ile ilgili bahsi geçen ayetleri sizlerle paylaşıyorum. Umarım kurban bayramı şeklinde bir ritüelin aslen islamiyette yer bulmadığını ve bu uygulamanın gerektirdiği yan koşulları sizlerle tam olarak paylaşabilmişimdir.


3005_1.jpg


Kurban Uygulamasına Dair Kuran Ayetleri


5:27- Onlara Adem'in iki oğlunun olayını doğru anlat. Birer kurban adamışlardı da, birisinden kabul edilmiş, diğerinden edilmemişti. "Seni öldüreceğim!" dedi. "ALLAH ancak erdemli olanlardan kabul eder" dedi.


37:100-110- (İbrahim dedi ki)"Rabbim, bana erdemli birini bağışla."Biz de ona yumuşak huylu bir erkek çocuk bağışladık.Onunla birlikte çalışma çağına varınca, "Oğlum" dedi, "Rüyamda seni boğazlamam gerektiğini görüyorum. Ne düşünüyorsun?" "Babacığım" dedi, "Sana emredileni uygula. ALLAH dilerse beni sabırlı bulacaksın."Böylece ikisi de teslim oldu ve onu alnı üzerine yıktı.Kendisine, "İbrahim!" diye seslendik,"Sen rüyanı uyguladın." İyileri böyle ödüllendiririz. (Dipnot:İbrahim rüyasını Tanrı'nın emri sanınca tüm içtenliğiyle, canından çok sevdiği oğlunu kurban etmeye karar verdi. Bu, Tanrı'nın bir emri olamazdı. Tanrı ona bir hayvan göndererek onu rüyasını gerçekleştirmekten kurtardı.)Gerçekten bu apaçık bir sınavdı.Ve biz ona fidye olarak büyük bir kurban verdik. Sonrakiler için onun tarihini koruduk.İbrahim'e selam olsun. Biz iyi davrananları böyle ödüllendiririz.


22:27-28- "İnsanlara Konferans ziyaretini ilan et. Sana yaya olarak veya çeşitli taşıt araçlarıyla uzaklardan gelsinler."Ki kendileri için bir takım (sosyal, politik, ekonomik) yararlara tanık olsunlar ve kendilerine çiftlik hayvanlarını rızık olarak verdiği için ALLAH'ın ismini bilinen günlerde ansınlar. "Onlardan yiyin ve sıkıntı içindeki yoksullara da yedirin."


2:196- Yıllık Tartışma Konferansı ve umreyi ALLAH için tamamlayın. Engellenirseniz kolayınıza gelen bir kurban gönderin. Kurban, yerine ulaşıncaya kadar başınızı traş etmeyin; ancak hasta olan veya başından bir rahatsızlığı bulunanlar, oruç, sadaka veya herhangi bir ibadetle fidye vermeli. Güven ortamında, her kim Konferans zamanına kadar ziyaretten yararlanırsa, kolayına gelen bir kurban göndermeli. Bunu yerine getiremeyenler, konferans anında üç gün ve döndükten sonra da yedi gün olmak üzere toplam on gün oruç tutmalı. Bu, ailesi Sınırlanmış Mescid civarında oturmayanlar içindir. ALLAH'ı dinleyin ve bilin ki ALLAH'ın azabı çetindir.


22:37- ALLAH'a ne onların etleri, ne de kanları ulaşır; O'na ancak sizin erdemli davranışınız ulaşır. Onları böylece sizin hizmetinize vermiştir ki, sizi doğruya ulaştırdığı için ALLAH'ın büyüklüğünü anasınız.


22:33-34- Onları o Tarihi Eve bağışlanmadan önce o (hayvan)lardan belli bir süre yararlanırsınız.Kendilerine çiftlik hayvanlarını rızık olarak vermesinden ötürü ALLAH'ın ismini anmaları için, her topluluğa ayrı bir ibadet biçimi belirledik. Tanrınız bir tek tanrıdır. Sadece O'na teslim olun. İtaat edenlere müjde ver.


5:95- Gerçeği onaylayanlar, yasaklıyken/sınırlanmışken av hayvanı öldürmeyin. Sizden kim kasten onu öldürürse cezası, aranızdan iki adaletli kişinin kararlaştıracağı ona denk bir evcil hayvanı kurban olarak Kâbe'ye göndermesidir. Yahut ceza olarak, yoksulları doyurması ya da buna denk oruç tutması gerekir. Böylece yaptığının vebalini tatmış olsun. Geçmiştekileri ALLAH affetti. Kim bunu tekrarlarsa ALLAH ondan öç alır. ALLAH Üstündür, Öç alandır.


48:25- Onlar inkâr edenlerdir, sizi Sınırlanmış Mescitten ve kurbanları yerine ulaşmaktan alıkoyanlardır. Kendilerini tanımadığınız için inciteceğiniz gerçeği onaylayan erkekler ve gerçeği onaylayan kadınlar bulunmasaydı ve böylece onlardan dolayı bilmeden kendinizi üzmeniz ihtimali olmasaydı… Böylece ALLAH dileyeni rahmetine sokar. Birbirleriyle karışmış halde olmasalardı onlardan inkâr edenleri acı bir azapla cezalandırırdık.


5:2- Gerçeği onaylayanlar! Ne ALLAH'ın koyduğu dinsel törenlere, ne sınırlanmış aya, ne kurbana, ne onları işaretleyen çelenklere ve ne de Rab'lerinin lütuf ve rızasını aramak için Sınırlanmış Ev'e doğru yola çıkanlara saygısızlık etmeyin. İhramdan çıktığınız zaman avlanabilirsiniz. Sizi Sınırlanmış Mescit'ten çeviren bir topluluğa olan kininizden dolayı provokasyona gelip saldırganlaşmayın. İyilik ve erdemlilikte yardımlaşın. Kötülük ve düşmanlıkta yardımlaşmayın. ALLAH'ı dinleyin. ALLAH'ın cezası çetindir.


5:97- Allah Kabe'yi, o saygıya layık evi, o saygıya layık "ay"ı, o boynu bağsız ve bağlı kurbanlıkları insanlar için bir dayanak, bir güven unsuru kıldı.Böyle yaptı ki, Allah'ın göklerde olanı da yerde olanı da bildiğini, Allah'ın herşeyi bilici olduğunu siz de bilesiniz.


5:3- Leş, kan, domuzun eti ve ALLAH'tan başkasına adananlar size haram kılındı. Canları çıkmadan kesmeniz hariç, boğulmuş, vurulmuş, düşmüş, boynuzlanmış ve canavar tarafından yenmiş hayvanlar, putlaştırılmış taşlar üzerinde boğazlanarak fal oklarıyla dağıtılanlar, evet bunlar kötüdür. Bugün size dininizi olgunlaştırdım, size nimetimi tamamladım ve size din olarak İslam'ı beğendim. İnkarcılar bugün dininizden umut kesmişlerdir. Onlardan çekinmeyin; benden çekinin. Kim açlıktan dolayı zorda kalırsa, günaha istekle yönelmeden yerse ona günah yoktur. Çünkü ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.


En kısa zamanda tekrar görüşebilmek dileğiyle. Hoş çakalın!

Yorumlar