Kuran Nasıl Bir Kitaptır?



59:21- Bu Kuran'ı bir dağın üzerine indirseydik, ALLAH'a olan saygıdan ötürü onun titreyip paramparça olduğunu görecektin. Belki düşünürler diye biz insana böyle örnekler vermekteyiz.


Herkese merhaba,


Bugün Ramazan ayının son günü, o nedenle öncelikle türlü meşakkat ile bu ayı hakkıyla eda etmiş tüm müslüman kardeşlerime huzur dolu bir dinlenme dönemi diliyorum. Bu ay içinde yaptığınız arınma ile umarım tüm seneye etkisi olacak bir motivasyon edinmişsinizdir.


Son güne yaraşır bir veda olması vesilesiyle beni de çok heyecanlandıran bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum. Sözlerimin yettiği kadar Kuran’dan bahsedeceğim bugün.


Her evde bulunan, yakın olduğu kadar uzak, uzak olmasına rağmen etkisinden korkulan, elle tutulacak kadar hafif, anlamca ise tonlarca ağırlıkta olmasına rağmen içinde ne yazdığı bilinmeden boş bir saygıyla diğer kitaplardan farklı bir ağırlığı olduğu söylenen kitap Kuran’dan söz ediyorum, evet…


İnanın bu konuda bir şeyler söylemek beni çok mutlu ediyor ama kalbim öylesine pır pır ediyor ki doğru kelimeleri seçemeyeceğimden korkuyorum. Basitleştirerek Kuran ile hiç tanışmamış kişilere de hitap etmeye gayret ederek anlatmaya başlayacağım sanırım.


Kuran-ı Kerim İslam dininin ana kitabıdır. Kur'an ayetleri Allah tarafından Cebrail adındaki melek aracılığıyla İslam peygamberi Muhammed'e vahiyler halinde indirilen bir kutsal kitaptır. Kur’an İncil, Tevrat ve Zebur'u da Allah tarafından insanlara gönderilen kutsal kitaplar olarak tanımlarlar. Ayrıca, diğer üç kitabın sonradan tahrif edildiği, ancak yeryüzüne indirilmiş son kutsal kitap olan Kur’an'ın Kıyamet'e kadar Allah tarafından korunacağından da bahseder.


Kur’ân, Muhammed peygamberin en önemli ve en büyük mucizesi olarak görülür. Ayrıca, ilk insan ve ilk peygamber olduğuna inanılan Adem'den itibaren gönderilen ilahi metinlerin tamamlayıcısı kabul edilir.


Kur’ân 114 sure'den oluşur. Sureler genellikle içerdiği konulardan birine verilen isimlerle anılırlar. Sureler kronolojik bir sırada düzenlenmemiş aksine kendi içinde kusursuz matematiksel bir ahenk içinde düzenlenmiştir. Sure başlarında “Ya Sin, Ha mim” gibi "Hurûf-u Mûkattâ'at" lar vardır. Bunların yakın tarihe kadar anlamlarının sadece peygamber tarafından bilindiği hatta kimi söylemlere göre onun bile bilemediği sadece Allah'ın bilgisine haiz olduğu metafizik anlamlar taşıdığı söylenmekteydi. Ancak bu problem 1974 yılında bilgisayar yoluyla keşfedilen ve Müdessir (Gizlenen) adlı surede sözü edilen 19 Kodu üzerine kuru matematiksel mucize ile anlam kazanmıştır.


Kurandaki toplam ayetlerin sayısının genel literatürde 6666 olduğu söylenmektedir. Ne var ki bu sayı Zamehşari adında birinin söylediği öylesine bir sayıdan ibarettir. Kuran nüshalarında 6236 ayet bulunduğuna tanık olacaksınız. Bu sayıya Fatiha Suresinin başındaki ve Karınca Suresinin içinde geçen Besmeleler dahildir. Bağımsız birer ayet olarak numaralanmadıkları halde Kuran’ın yapısına dahil olan Sure başlarındaki 112 Besmele’yi de eklediğimizde bu sayı 6348 olur.


Beraet/Ultimatom suresinin sonuna sonradan eklendiği matematiksel sistem ile doğrulanan iki “ayeti” bu sayıdan çıkardığımız vakit Kuran’da Besmelelerle birlikte tam 6346 ayet olduğunu görürüz. Bu sayı Kuran’ın diğer birçok elementi gibi 19’un tam katıdır.


17:88- De ki: "Tüm insanlar ve cinler bu Kuran'ın bir benzerini oluşturmak amacıyla toplansalar ve bu konuda birbirlerine destek olsalar bile onun bir benzerini oluşturamazlar."


2:23- Kulumuza indirdiğimizden kuşku içinde iseniz, buna benzer bir sure getirin. ALLAH'tan başka tüm tanıklarınızı da yardıma çağırın, doğru sözlü iseniz.


2:24- Bunu yapamazsanız –ki asla yapamayacaksınız– o takdirde inkârcılar için hazırlanan ve yakıtı insanlar ile taşlar olan ateşten sakının.


2:25- Gerçeği onaylayıp erdemli davrananları, içlerinde ırmaklar akan bahçelerle müjdele. Kendilerine oradaki ürünlerden rızıklar sunulduğunda "Bu, daha önce bize sunulan nimetlerdir" derler. Böylece, kendilerine mecazi tanımlar (benzetmeler) verilir. Onlar için orada tertemiz eşler vardır ve onlar orada ebedi kalıcıdırlar.


Yukarıdaki Bakara ayetlerinde bahsedildiği üzere Ku­ran'ın edebi yönden taklit edilemez oluşunu ileri sürmek, kanıtlanması olanaksız bir savdır. Zira edebi yönden iki metinden hangisinin üstün olduğunu kanıtlayabilecek objektif ve evrensel bir kriter yoktur. Bana göre taklit edilemeyecek bir yazarın kitabı başkasına göre sıkıcı veya etkisiz bulunabilir. Kuran'ın Allah kelamı oluşunun delili, Arapça bilenlerin edebi zevkine göre değişen subjektif bir değerlendirmeye bağlanamaz. Ancak evrensel olarak tüm dünyada kabul edilebilecek bir değerlendirme sistemine tabi tutulabilmesi gerekmektedir ki bunu ancak matematiksel sistem ile sağlamak mümkün olmaktadır.


Kuran iç içe geçmeli, ikişerli ve tutarlı bir kitaptır.


39:23- ALLAH en güzel hadisi, tutarlı ve ikişerli bir kitap halinde indirdi. Ondan dolayı Rab'lerini sayanların tüyleri ürperir. Sonra derileri ve kalpleri ALLAH'ın mesajına karşı yumuşar. Bu, ALLAH'ın yol göstermesidir; dilediğini/dileyeni ona ulaştırır. ALLAH'ın saptırdığı bir kimseye rehber bulunmaz.


Aşağıdaki veriler ikişerli ve iç içe geçmeli anlamına bir örnek olarak verilebilir.


“Sapkın” ve “melek” kelimeleri eşit sayıda 88 kere geçer.
“Dünya” ve “Ahiret” kelimeleri eşit sayıda 115’er kez geçer.
“İman” ve “Küfür” kelimeleri eşit sayıda 25’er kez geçer.
“Adalet” ve “Zulüm” kelimeleri 15’er kez geçer.


Kur’ân anlatımı başı, sonu ortası olan düz bir anlatım değil, konu ve hikayelerin parça parça bölündüğü, yer yer tekrarlandığı, başa dönüldüğü veya ortadan alındığı ağ şeklinde bir örgüye sahiptir.


56:77- Bu, onurlu bir Kuran'dır.
56:78- Korunmuş bir kitaptadır.
56:79- Onu ancak temizler kavrayabilir.
56:80- Evrenlerin Rabbinden indirilmiştir.
56:81- Siz bu sözü mü küçümsüyorsunuz?
56:82- İnkar etmeyi iş mi ediniyorsunuz?


Vakıa Suresi 79. ayetinde "Ona ancak temizlenenler dokunabilir." (Diyanet çevirisi) ya da "Ona temizlenenlerden başkası el süremez.” (Elmalılı Hamdi Yazır) şeklinde çevrilmesi nedeniyle her zaman yapıldığı gibi düz mantıkla anlaşılarak söz konusu ayet, namaza hazırlık sürecindeki fiili temizlik olan abdest ile Kuran okunabilir manasına  çekilmiş ancak ifade etmek istediği mana olan erdemli olmaya çalışan arınmış insan, doğruyu yol olarak tercih eden kişiler, samimi inananlar bu Kuran'ı ön yargısız şekilde kendilerini Kuran'a açarak okuduğunda anlamlarını kavrayabilirler demek istediğini hiç düşünmemişlerdir.


(www.youtube.com/watch?v=wS1fcr8NVc4  Kuran ayetleri arasında neden konu bütünlüğü yok ?)


İlk zamanlar vahiy kâtipleri tarafından papirüs, deri ve kemik üzerine yazılarak saklanan Kur’ân ayetlerinin ilk nüshaları bulunmamaktadır. Ancak Allah kullarının Allah ile bile kandırılmalarını önlemek açısından onları her zaman uyarır. Bir ayette “31:33- Ey halk, Rabbinizi dinleyin, babanın çocuğuna yardım edemeyeceği ne de çocuğun babaya yardım edemeyeceği günden korkun. ALLAH'ın sözü gerçektir. Dünya hayatı sizi aldatmasın; kandırıcılar sizi ALLAH ile aldatmasınlar.” derken başka bir ayette ise “47:14- Rabbinden bir delil üzerinde bulunan, işlediği kötülükler kendisine güzel gözüken gibi olur mu? Onlar fantezilerine uymaktadırlar.” demektedir. Peki Kuran’ın geçmişten bugüne diğer kutsal kitaplar gibi tahrif edilmediğini nereden bilebiliriz? Allah ile kandırılmamak için kendimize hangisinin Allah’ın sözü olduğunu ispatlayabileceğimiz bir sağlama nasıl bulabiliriz?


15:9- Kuşkusuz mesajı biz, evet biz indirdik ve onu koruyacak da elbette yine biziz.


Koruma görevinin insanlar tarafından değil, Tanrı tarafından gerçekleştirileceği vurguyla bildirilir. Kuran’dan bir harf bile çıkarılamadığı gibi bu sistem ile doğrulanabilir olmakla birlikte bir harf bile eklenememektedir. Cevap arayışı ile kafa yoranlar ve konuya daha derin bir yaklaşım getirmek isteyen kişiler Edip Yüksel’in Üzerinde 19 var” adlı kitabını ya da (https://www.youtube.com/watch?v=M3p1ocVpzjA) Edip Yüksel (T) "Değiştirilmiş kutsal kitap Kuran" iddiası adlı Youtube videosunu izleyebilirler.


2:118- … Biz ayetleri, onaylayacak olanlara sergileriz.


17:45,46- Kuran okuduğun zaman, seninle ahireti onaylamayanlar arasına görünmez bir engel yerleştiririz. Ve onu anlamalarını engellemek için kalplerine kabuklar, kulaklarına da ağırlık koyarız. Rabbini yalnızca Kuran'da andığın zaman nefretle geriye dönerler.


“Mushaf yakılır yırtılır, ama Kuran Allah tarafından mükemmel bir korunma altındadır. Kuran ilim sahiplerinin gönlündedir. Kuran, ebrarın tanık olduğu Kitabun Markumdur, yani rakamlanmış bir kitaptır. Tarih boyunca, Mushaflarda kasıtlı veya kasıtsız eklemeler, unutmalar, imla hataları var olmuş, birçok eski ve yeni Mushaf'ın sayfaları kaybolmuş, veya kazara veya kasten yırtılmış ve yakılmıştır.” (Edip Yüksel)


https://www.youtube.com/watch?v=HxwUsQ66lK0 (Kuran'ın Kağıdı Kartonu Değil, Mesajı Kutsaldır - Edip Yüksel)


29:49- Gerçekte o (Kuran), kendilerine bilgi verilmiş olanların göğsünde apaçık ayetlerdir. Zalimlerden başkası ayetlerimizi reddetmez.


Radyokarbon çalışmaları ve % 99 doğruluk payı ile Muhammed'in ölümünden 40 yıl sonrasına sonrasına tarihlenen bilinen en eski Kur’ân metinlerinden biri San'a, Yemen elyazmalarıdır. Diğer bir Kur’ân mus'hafı (M.S. 9 yy) Özbekistan'ın Taşkent şehrindeki bir müzede sergilenen Osman Mus'hafıdır. Komünizm döneminde Semerkant'tan zorla alınarak St. Petersburg'da sergilenmiş, sergilenmesi için Başkortostan'a gönderilmiş, 1924 yılında geri verilmiştir. Bazı sayfaları 2000 ve 2003 yılında Christie's Londra ve Sam Fogg koleksiyonunda satılmıştır.


İçinde bulunduğumuz dönemde yaşanan körelmiş İslamiyet dışı İslam inancının en büyük sebebi Kuran’ın halkın arasında olmasına rağmen anlaşılamaz bir kitap olarak görülmesi ve İslamiyet’te bulunmayan bir din adamlığı sınıfının halkı yönlendirmesinin beklenmesidir. Kuran’ın anlaşılması için ihtiyaç duyulduğu söylenen rivayet kitaplarıdır. Kimi fıkıh bilmedikçe, tarih bilmedikçe, hadis veya tasavvuf bilmedikçe Kuran’ın asıl manasına ulaşamayacağımızdan bahseder durur. Ancak Allah Kuran içerisinde halka şöyle bildirir:


54:17- Kuran'ı mesaj için kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur?


54:22- Kuran'ı mesaj için kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur?


54:32- Kuran'ı mesaj için kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur?


54:40- Kuran'ı mesaj için kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur?


12:111- ...Bu, uydurma bir hadis değil; fakat kendisinden öncekilerin doğrulayıcısı, her şeyin detaylı açıklaması ve gerçeği onaylayanlar için bir hidayet ve Rahmettir.


17:89- Biz bu Kuran'da her türlü örneği verdik, ne var ki halkın çoğunluğu inkârda direniyor.


Kuran yetmiş beşe yakın ayette sürekli olarak aklın rehberliğine halkı yönlendirir. Allah insanlardan koyun olmamalarını, korkak olmamalarını, delil üzere yaşayan bilgili ve hep birlikte kalkınmış bir topluluk olmalarını beklemektedir.


Gelelim Kuran’ın Arapça indirilmesi nedeniyle Arapça sözlere kelimelere verilen değere… Kuran bir müzik notası değildir, hastalanınca okunacak bir büyü kitabı ya da ölülerin arkasından okunacak bir yas kitabı hiç değildir. Kuran toplumsal yaşayış kurallarının içinde bulunduğu, insanları iyiye, güzele yönlendiren, yaratıcıya karşı nankör davranmamak için minnetimizi nasıl göstereceğimizi öğreten, varlığımızın en derin sorularına karşı çözüm bulmamıza ve anlam aramamıza yardım eden bir hayat kitabıdır.


41:3- Bilen bir topluluk için, Arapça bir Kuran olarak ayetleri açıklanmış bir kitaptır.


13:37- Böylece onu Arapça bir yasa olarak indirdik. Sana gelen bilgiden sonra onların keyfine uyarsan ALLAH'a karşı ne bir dostun ne de bir koruyucun olamaz.


12:2- Onu Arapça bir Kuran olarak indirdik ki anlayasınız.


43:3- Anlamanız için onu kusursuz bir dile sahip bir Kuran yaptık.


"Arabiy" (Arapça) kelimesinin kökü olan A'RB, Arapçada, "kusursuz, mükemmel" anlamına gelir. (Örneğin bak 56:37- Mükemmel biçimde eşlenmişlerdir.). Kuran'ın mesajı tüm insanlığa gönderildiğinden, Arapça olan orijinal Kuran'ın dilinin anlaşılması onun Arapça oluşundan değil, Arapçasının gerçekten A'RB, yani "mükemmel" oluşundan kaynaklanıyor. Her Adil adaletli olmayabildiği gibi, her Zeki zeki, her Arap arap (mükemmel) olmayabilir. Aynı şekilde her Arapça metin arapça (mükemmelce) olmayabilir! Kuran'ın dili arapçadır, kusursuzdur, mükemmeldir. Bir Arap peygambere mükemmel bir Arapça ile nazil olan Kuran, Rahman tarafından öğretildiği için (55:2-Kuran'ı öğretti.), hangi dille konuşursa konuşsun, tüm insanlık için Tanrısal bir mesajdır, bir elçidir. (Mesaj Dipnot)
(7:204- Kuran okunduğu zaman, onu dinleyip kulak verin ki merhamet edilesiniz.)


İnsanlar, peygamberler ölür aramızdan ayrılır ancak Kuran hayattadır ve sözleri korunmuştur. Onu ancak kalbini ön yargısız şekilde okuyanlar ve samimiyetle gelenler anlayabilir. İnkarcılara, kuşkuyla oyalananlara ve iki yüzlülere Kuran ayetleri kendini açmaz. Yaşayan bir mucizedir. Aramızda yaşayan bir hayat rehberidir.


Allah Bakara suresinde halka şöyle seslenmiştir:


2:37- Adem, Rabbinden kelimeler aldı. Bunun üzerine onun tövbesini kabul etti. O, yönelişlere karşılık verendir, Rahim'dir.


2:38- "Oradan topluca ininiz" dedik, "Benden size bir yol gösterici geldiği zaman, o yol göstericiye uyanlar için artık bir korku yok ve onlar üzülmeyecekler."


2:39- "Ayetlerimizi yalanlayıp inkâr edenler ise ateşe mahkûmdur; orada sürekli kalacaklar."


Peygamberler ve elçiler Allah’ın toplumlara doğruyu öğretmek için bağışladığı anlatıcılar, uygulayıcılardır. Peygamberler Allah adına halk arasında yaşarken Allah’ın kanunları dışında bir öğüt veremezler.


10:15- Onlara apaçık olan ayetlerimiz okunduğu zaman, bize kavuşmayı ummayanlar, "Bundan başka bir Kuran getir, yahut onu değiştir!" derler. De ki: "Onu kendi tarafımdan değiştiremem. Ben yalnız bana vahyedilene uyarım. Rabbime karşı gelirsem, büyük günün azabından korkarım."


Her peygamber bir öncekini doğrular ve bir sonrakini müjdeler. Elçiler ise Allah’ın mesajlarını tebliğ eder, hatırlatır, uyarırlar. Bir peygamber hem elçi hem peygamber olabilir ancak sadece elçi olan biri aynı zamanda peygamber olmayabilir.  Örneğin Şuayb’a kitap ya da sahife gönderilmedi. O Adem, Şit, İdris, Nuh ve İbrahim’e indirilen sahifeleri okudu. İnsanları hak söz ve uyarılarla aydınlatmaya çalıştı. Dolayısıyla ona elçilerin hatibi denilmiştir.


25:25- Göğün bulut kütleleri halinde parçalanacağı ve meleklerin topluca indirildiği gün,


25:26- İşte o gün, yönetim tümüyle ve mutlak olarak Rahman'ındır. İnkarcılar için zor birgün olacaktır.


25:27- O gün zalim kimse (üzüntüden) elini ısırıp şöyle der: "Keşke, elçi ile birlikte aynı yolu tutsaydım."


25:28- "Vay bana, keşke falancayı arkadaş edinmeseydim."


25:29- "Beni, bana ulaşan mesajdan saptırdı. Gerçekten, sapkın insanı yarı yolda bırakır."


25:30- Elçi de "Rabbim, halkım Kuran'ı terketti" der.


Kuran’ın mesajına saygı göstermeyen bir topluluk ile karşılaşıldığında yapılması gerekenler de üstün ahlaka sahip olan bilge Allah tarafından Kuran’da kullarıyla paylaşılmıştır. (27:6- Kuşkusuz sen bu Kuran'ı, Bilge ve Bilen birisinden almaktasın.)


4:140- Size kitapta bildirilmiştir ki: ALLAH'ın ayetlerinin inkâr edilip alaya alındığını işittiğiniz zaman, onlar başka bir söze dalıncaya kadar onlarla birlikte oturmayın; yoksa siz de onlar gibi olursunuz. ALLAH bütün ikiyüzlüleri ve inkârcıları cehennemde toplayacak.


10:99- Rabbin dileseydi, yeryüzündekilerin hepsi gerçeği onaylardı. Öyleyse, sen mi halkı onaylamaları için zorlayacaksın?


18:29- De ki: "Bu gerçek senin Rabbindendir." Dileyen onaylasın, dileyen inkâr etsin. Biz zalimler için onları çepeçevre saracak bir ateş hazırladık. Onlar her ne zaman feryad ederek yardım isteseler, derişik asit gibi yüzleri haşlayan bir su sunulur. Ne kötü bir içecek, ne kötü bir son!


88:21,22- Hatırlat, çünkü sen hatırlatıcısın.Sen onları zorlayacak değilsin.


Allah bu dünyada, şeytana, ateistlere, elimizin altında bulunan çocuklarımıza herkese  seçme ve inanma özgürlüğü vermiş... Bize fiziksel olarak saldırmadıkları ve çocuklarımızı rahatsız etmedikleri sürece kimsenin özgürlüğe mani olmamalıyız.


Kuran doğruya ileten, dikkat çekici ve ilginç bir mesajdır.


72:1,2- De ki: "Bana vahyedildiğine göre, cinlerden bir grup dinlediler ve şöyle dediler:" "Biz ilginç bir Kuran işittik." "O doğruya iletiyor ve biz onu onayladık; bundan böyle Rabbimize hiç kimseyi ortak koşmayacağız."


Kuranda tanımlama yapılırken ondan etkilenenler için iki çeşit betimleme yapar. İnkarcılar için bir zindan (Siccin), iyiler için ise bir kule (İlliyyun) fonksiyonu gösteren ve onların yazgılarını içeren kitap, "Kitabun Markum" yani Rakamlarla Kodlanmış Kitap olarak tanımlanır. İnkârcılar onu yalanlar; iyiler ise ona tanık olurlar. (83/9, 20)


Kuran gelecekle ilgili olağanüstü haberler içerir (74/1-37; 27/82-84; 44/10/15; 54/1-6; 2/26; 18/9-27; 25/4-6; 10/20; 41/53; 38/1-12; 3/81...).


Kuran’ın açık fikirlilikle ve dinlenmiş bir beyinle sabahın saatlerinde, aklımızı günlük işlerimizin kurcalamadığı vakitlerde okumamızın önemi aşağıdaki ayette belirtilir.


17:78- Güneşin kaymasından gecenin kararmasına kadar namazı gözet. Sabah okumasını da (Kuran) da gözet. Sabahleyin okunan (Kuran) tanık olunur.


Son olarak birkaç cümle daha ekleyip bu güzel konunun sayısız insan tarafından kavrandığı daha güzel bir dünya ümidiyle yazımı bitireceğim.


Kuran çalışmalarına başladığında Kuran’ın hepsini tam olarak hiç değilse bir defa okumadan hiçbir konu üzerinde karara varma. Elinde kalemin kağıdın olsun ve önemsediğin noktaların üzerini çiz. Aklına gelen soruları bir kağıda not al ve zamanla o sorulara cevap bulup bulamadığını takip et. Kitabı her açtığında kovulmuş Şeytan’ın şerrinden Allah’a sığınarak gönlünü tamamen gerçeği aramaya açmış bir şekilde ona yönel. Her ayetin gerçekliğini önce kendine ispatlamaya çalış. Bilgini arttırması için Allah’tan ilim ve iman iste. Unutma Allah dileyene/ dilediğine sonsuz rahmet sahibidir.


Kuran’ı okurken aklını kullan ve yorgun hissettiğinde detaylı düşünemediğinde başka bir zaman okumak için bu çalışmayı ertele. Ayetlerin anlamlarını daha iyi yorumlayabilmek için bağlamlarından kopartmamaya ve konu içindeki manasını anlamaya çalış.


Değerlendirmelerinde ön yargılarına ve geleneklerine yer verme. Birçok çeviriyi aynı anda görebileceğin internet sitelerinden ya da basılı Kuran meallerinden yardım alabilirsin. Benim başucu kitabım Edip yüksel’in Mesaj çevirisi. Ancak http://kurancalis.com/ adresi de tüm meallere ulaşabildiğim en büyük yardımcım.


Unutma herhangi bir konudaki yetersizliğin Kuran ayetlerini daha iyi anlamana engel oluyor olabilir. Ne kadar geniş ve derin bir bilgiye sahipsen o kadar zengin bir anlayışa sahip olacaksın. O nedenle tüm bilim alanlarından bir şeyler öğrenmeye çalış ve kendini geliştir.


Unutma ;


29:43- Bu örnekleri halk için veririz ve onları bilen kimselerden başkası düşünüp anlamaz.


2:269- Bilgeliği dilediğine verir. Kime bilgelik verilmişse ona çok büyük iyilik yapılmıştır. Düşünce sahiplerinden başkası öğüt almaz.


Bazı ayetlerin anlamlarını anlayamamış olabilirsin çünkü henüz gerçekleşmemiş delillere sahip ayetler olabilir. Bu ayetlerin gerçek anlamı ve işareti zamana bırakılmıştır. Tıpkı 74:30 ayetinin gerçek anlamının 1974 yılında ortaya çıkması gibi.


13:38- Senden önce elçiler gönderdik ve onlara eşler ve çocuklar verdik. ALLAH'ın izni olmadan hiçbir elçi bir mucize getiremez. Her dönemin bir yazgısı vardır.



Kaynakça:


Kuran Mesaj Çevirisi
Wikipedia

Yorumlar