Neden Helak Edildik? 4-Medyen ve Eyke Ashabı / Elçisi: Şuayb Peygamber


Bir İbret Serisi
“75:2- Sürekli öz eleştiride bulunan kişiye and içerim.”

ŞUAYB PEYGAMBER’İN UYARDIĞI MEDYEN KAVMİ VE EYKE ASHABI

Şuayb Peygamber’in İbrahim Peygamber'in torunlarından Mikail'in oğlu, annesinin ise Lut'un kızı olduğu söylenmektedir. Şuayb, Medyen kavmindendi ancak Eykelileri de uyarmıştı. Şuayb Peygamber’e kitap yada sahife gönderilmedi. O sadece Adem, Şit, İdris, Nuh ve İbrahim’e indirilen sahifeleri okudu. İnsanları hak söz ve uyarılarla aydınlatmaya çalıştı. Bundan dolayı Şuayb Peygamber’e “elçilerin hatibi” denildiği bilinmektedir. Elçiye itaat etmeme, halkın hakkını haksız yere yemek, düzeltildikten sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmak ve ALLAH'ın yolunu eğriltmek helak edilmelerindeki başlıca sebeplerdendi.



11:84/85/86/87/88/89/90/91/92/93/94/95- Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı… Dedi ki: "Ey halkım, ALLAH'a hizmet edin, O'ndan başka tanrınız yoktur. Ölçüyü tartıyı eksik tutmayın. Sizi refah içinde görüyorum ve sizin için, kuşatıcı bir günün azabından korkuyorum." "Ey halkım, ölçüyü ve tartıyı adaletle tam uygulayın. Halkın hakkını eksik vermeyin ve yeryüzünde bozgunculuk yaparak kötülük işlemeyin." "Gerçeği onaylıyorsanız, ALLAH'ın bıraktığı, sizin için daha iyidir. Ben sizin üzerinize bekçi değilim."Dediler ki: "Şuayb, atalarımızın hizmet etmiş olduklarından veya ticaretimizi dilediğimiz gibi çevirmekten vazgeçmemizi senin namazın mı gerektiriyor? Sen aslında yumuşak huylusun, akıllısın." "Halkım" dedi, "Bakın, ya ben Rabbimden kesin bir kanıta sahip isem ve bana kendisinden güzel bir nimet bağışlamışsa?… Sizi bazı şeyleri yasaklamam, size zıt gitmek istediğim için değildir. Ben sadece gücüm yettiğince bir reform gerçekleştirmek istiyorum. Başarım ancak ALLAH'tandır. O'na güvendim ve O'na yöneliyorum." "Halkım, bana karşı çıkışınız, sakın sizi Nuh halkının veya Hud halkının, yahut Salih halkının başına gelenler gibi bir felakete uğratmasın. Üstelik, Lut halkı sizden pek uzakta değil." "Rabbinizden bağışlanma dileyin, sonra O'na tövbe edin. Kuşkusuz Rabbim Rahimdir, Sevendir." "Şuayb" dediler, "Senin söylediklerinin birçoğunu anlamıyoruz. Üstelik biz, seni aramızda güçsüz görüyoruz. Kabilen olmasaydı seni taşlardık/kovardık. Senin bize karşı herhangi bir üstünlüğün yoktur." Dedi ki: "Ey halkım, kabilem size göre ALLAH'tan daha mı üstündür ki O'na sırt çevirdiniz? Rabbim, sizin tüm yaptıklarınızı Kuşatandır." "Halkım, elinizden geleni yapın; ben de yapacağım. Alçaltıcı azabın kime geleceğini ve kimin yalancı olduğunu ileride bileceksiniz. Umutla bekleyin, ben de sizinle birlikte umutla bekliyorum."Emrimiz gelince Şuayb'ı ve kendisiyle beraber gerçeği onaylamış olanları bizden bir rahmetle kurtardık. Zulmedenleri korkunç gürültü yakaladı; yurtlarında çöküp kaldılar. Sanki orada hiç yaşamamışlar gibi… Semud, nasıl yok edildiyse, Medyen de öylece yok edildi.

7:85/86/87/88/89/90/91/92/93- Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı gönderdik. Dedi ki: "Ey halkım, ALLAH'a hizmet edin. O'ndan başka tanrınız yoktur. Rabbinizden size açık bir kanıt gelmiş bulunuyor. Ölçü ve tartıyı tam uygulayın. Halkın hakkını yemeyin. Düzeltildikten sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmayın. Gerçeği onaylıyorsanız bunlar sizin için daha hayırlıdır." "ALLAH'ın yolunu eğriltmek ve gerçeği onaylayanları tehdit edip ondan çevirmek için her yolun başına oturmayın. Sayıca az iken sizi nasıl da çoğalttığını düşünün. Bozguncuların sonunun nasıl olduğuna bir bakın." "Madem ki sizden bir kısmı benimle gönderilen mesajı onaylamış, bir kısmı da onaylamamış bulunuyor, öyleyse ALLAH aramızda hükmedinceye kadar sabredin. O, hükmedenlerin en iyisidir." Halkının büyüklük taslayan ileri gelenleri, "Şuayb, ya seni ve seninle beraber gerçeği onaylayanları kentimizden süreceğiz ya da dinimize geri dönersin!" dediler. O da şöyle dedi: "Biz istemesek de mi?" "ALLAH bizi sizin dininizden kurtardıktan sonra ona dönersek ALLAH'a yalan yakıştırmış oluruz. Rabbimiz ALLAH dilemedikçe ona tekrar dönmemiz söz konusu olamaz. Rabbimiz her şeyi bilgisiyle kuşatmıştır. Biz yalnız ALLAH'a güvendik. Bizimle halkımızın arasını hak ile aç ey Rabbimiz. Sen açığa çıkaranların en hayırlısısın. Halkının ileri gelen inkârcıları, "Şuayb'a uyarsanız kaybedenlerden olursunuz" dediler. Bunun üzerine onları bir sarsıntı yakaladı da evlerinde dizüstü çöküverdiler. Şuayb'ı yalanlayanlar sanki hiç orada yaşamamışlar gibi yok oldular. Şuayb'ı yalanlayanlar, asıl kaybedenler onlar oldular. Onlardan yüz çevirdi ve "Ey halkım, size Rabbimin mesajını ilettim, öğüt verdim. İnkârcı bir topluluğa nasıl acırım?"

26:176/177/178/179/180/181/182/183/184/185/186/187/188/189/190/191/192/193/194/195/196/197/198/199/200/201/202/203/204/205/206/207/208/209- Eyke halkı da elçileri yalanladı.Kardeşleri Şuayb onlara demişti ki, "Erdemli olmayacak mısınız?" "Ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim." "ALLAH'ı dinleyin ve beni izleyin." "Buna karşı sizden herhangi bir ücret de istemiyorum. Benim ücretim ancak evrenlerin Rabbine aittir." "Ölçüyü tam uygulayın. Kandıranlardan olmayın." "Doğru ölçek ile tartınız." "Halkın hakkını kısmayın ve yeryüzünde kötülük işleyerek karışıklık çıkarmayın." "Sizi ve önceki nesilleri yaratanı sayıp dinleyin." Dediler ki, "Sen büyülenmişsin." "Sen sadece bizim gibi bir insansın ve biz senin yalan söylediğini sanıyoruz." "Doğru sözlü isen üzerimize gökten kütleler indir."Dedi ki, "Rabbim sizin ne yaptığınızı çok iyi bilir." .Onu yalanladılar ve sonuç olarak Sayvan Gününün cezası kendilerini yakaladı; müthiş bir günün cezasıydı Bunda bir ders var; ancak çoğunluk onaylamaz. Kuşkusuz, senin Rabbin Üstündür, Rahimdir. Bu, evrenlerin Rabbinin indirdiği vahiydir. Onu Güvenilir Ruh (Cebrail) indirmiştir. Senin kalbine… Uyarıcılardan biri olasın diye. Apaçık Arapça bir dille. Daha önceki kitaplarda da anılmıştır. İsrailoğulları bilginlerinin onu bilmiş olması onlar için yeterli bir delil oluşturmuyor mu?Onu bir takım yabancılara indirseydik, Ve onu onlara okusaydı onu onaylamayacaklardı. İşte biz onu suçluların kalplerine böylece (yabancı bir dil gibi) sokarız. Acı azabı görünceye kadar onu onaylamazlar. Onlara ansızın, beklemedikleri bir anda gelecektir. O zaman, "Bize biraz daha süre verilmez mi?" derler. Onlar, hâlâ cezamıza karşı meydan mı okuyorlar? Gördüğün gibi, biz onları yıllarca yaşatsak Ve sonra kendilerine söz verilen başlarına gelse, O tattıkları nimetler kendilerine bir yarar sağlamaz. Biz uyarıcıları olmayan hiçbir kenti yok etmedik. Bu bir uyarı ve mesajdır; çünkü biz haksızlık etmeyiz.


Medyen kavminin yeri, Suudi Arabistan'ın batısında, Ürdün ve İsrail'in güneyinde bulunmaktadır. Medyen, Hz. İbrahim'in, Ketura adlı cariyesinden doğan oğlunun adıdır. Medyen'in, akar ve memba suları, bahçeleri ve hurmalıkları bol bir bölgede bulunduğunu ifade etmektedir.
Medyen dağlık, Eyke ise, ormanlık olan iki yerleşim yeriydi. Eyke, yumuşak ağaç bitiren bataklık demek olup, Medyen'e doğru, deniz sahilinde bir yerin adıdır.


medyen harita.jpg
Allah, Kuran’da uyarılarına karşılık vermeyen kavimlerin helakını anlatarak bir çok duruma işaret etmekle birlikte; bu olayları örnek vererek gelecek toplulukları uyarmak istemektedir.  Aşağıdaki ayetlerle birlikte bilmemiz gereken açıklamaları da bizlerle paylaşmıştır:


11:120/121/122/123- Gönlünü pekiştirmek için elçilerin tarihlerinden sana yeterince aktarmaktayız. Bunda, senin için bir gerçek ve gerçeği onaylayanlar için de bir aydınlatma ve uyarı gelmiştir. Gerçeği onaylamayanlara de ki: "Elinizden geleni yapın, biz de yapacağız." "Sonra bekleyin, biz de beklemekteyiz." Göklerin ve yerin gizlilikleri ALLAH'a aittir. Tüm işler sonunda ona döner. O'na hizmet edin ve O'na güvenin. Rabbin onların yaptığından habersiz değildir.


12:109/110/111- Senden önce, kentler halkının arasından seçip vahyettiğimiz adamlardan başkasını göndermedik. Yeryüzünü dolaşıp kendilerinden öncekilerin akıbetine bakmazlar mı? Erdemliler için ahiret yurdu daha iyidir; anlamaz mısınız? Ne zaman ki elçiler umutlarını kestiler ve kendilerinin yalancı çıkarıldığını sandılar, işte o zaman onlara zaferimiz geldi. Nitekim, dilediğimiz kurtulur. Azabımız suçlular topluluğundan geri çevrilemez.Onların tarihinde, bilinç sahipleri için bir ders vardır. Bu, uydurma bir hadis değil; fakat kendisinden öncekilerin doğrulayıcısı, her şeyin detaylı açıklaması ve gerçeği onaylayanlar için bir hidayet ve Rahmettir.


14:9/10/11/12/13/14/15: Sizden öncekilerin, Nuh, Ad ve Semud halkının ve onlardan sonra gelip de sadece ALLAH'ın bildiği kimselerin haberleri size ulaşmadı mı? Elçileri onlara apaçık delillerle gittiler, fakat onları küçümsediler ve "Biz getirdiğiniz şeyi inkâr ediyoruz ve bizi çağırdığınız mesaj hakkında kuşkumuz ve şüphemiz var" dediler. Elçileri: "Gökleri ve yeri yarıp yaratan ALLAH'tan mı kuşkulanıyorsunuz? Günahlarınızı bağışlamak için sizi çağırıyor ve size belli bir süre tanıyor" dediler. Onlar da, "Siz, ancak bizim gibi insanlarsınız, atalarımızın hizmet etmekte olduğu şeyden bizi çevirmek istiyorsunuz. Bize açık bir yetki belgesi getiriniz" dediler. Elçileri ise kendilerine şöyle dediler: "Biz, elbette sizin gibi birer insanız. Ancak, ALLAH, kullarından dilediğini seçerek ona lütufta bulunur. ALLAH'ın izni olmadan size bir yetki belgesi getirmemiz olanaksızdır. Gerçeği onaylayanlar ALLAH'a güvenmeli.""Bize yollarımızı göstermişken neden ALLAH'a güvenmeyelim? Sizin bize yaptığınız eziyete karşı sabırla direneceğiz. Güvenenler ALLAH'a güvenmeli."İnkârcılar elçilerine, "Ya bizim dinimize geri dönersiniz ya da sizi yurdumuzdan kovarız!" dediler. Rab'leri onlara, "Zalimleri yok edeceğiz" diye vahyetti,"Onlardan sonra o yurda sizi yerleştireceğiz. Bu, otoriteme saygı duyan ve tehditlerimden korkanlar içindir."Zafer istediler, böylece her inatçı zorba perişan oldu.


11:100/101/102/103/104/105/106/107/108- Sana bu aktardıklarımız, o kentlerin haberlerindendir. Onlardan kimi hâlâ ayakta, kimi de biçilmiştir.Biz onlara zulmetmedik, onlar kendi kendilerine zulmettiler. Rabbinin emri geldiği zaman, ALLAH'tan aşağı yalvardıkları tanrıları onları hiçbir şeyden kurtaramadı. Aslında, onların yalnızca ziyanlarını arttırdı.İşte Rabbin, zulmetmekte olan kentleri yakaladığı zaman böyle yakalar. O'nun yakalaması acıdır, çetindir.Ahiret azabından korkanlar için bunda bir ders vardır. Halkın toplandığı birgündür o. Tanık olunan bir gündür o.Onu ancak sayılı bir süre için erteliyoruz.O gün geldiği zaman, hiç kimse O'nun izni olmadan konuşamaz. Onlardan kimi talihsiz, kimi de mutludur.Talihsizler ateştedir. Onlar orada sızlayıp inlerler.Gökler ve yer durduğu sürece orada kalıcıdırlar; ancak Rabbin dilerse başka. Rabbin dilediğini Yapandır.Mutluluğu hak edenler ise, gökler ve yer kaldığı sürece bahçede kalıcıdırlar. Rabbin dilerse başka. Kesintisiz bir ödüldür bu.


3:137/138- Sizden önce de yasalar uygulanmıştı. Yeryüzünde dolaşın da yalanlayıcıların sonunun ne olduğunu görün. Bu, insanlara bir bildiri, erdemlilere de bir yol gösterici ve öğüttür.


25:38/38/40- Ad, Semud, Res halkı ve bunların arasında birçok nesilleri de… Hepsine yeterli örnekler vermiştik, sonunda hepsini kırdık geçirdik. Felaket yağmuruna tutulmuş bulunan ülkenin (Sodom) yanından geçmiş bulunuyorlar. Onu görmediler mi? Aslında onlar yeniden dirilmey gerçeğini onaylamıyorlardı.


29:40- Hepsini günahlarıyla yakaladık. Onlardan kimine çılgın bir fırtına gönderdik, kimini korkunç bir ses yakaladı, kimini yerin dibine geçirdik, kimini de boğduk. Onlara zulmeden ALLAH değildi; onlar kendi kendilerine zulmediyorlardı.


65:8/9/10- Nice kentler, Rab'lerinin ve O'nun gönderdiği elçilerin emirlerine baş kaldırdı. Sonunda biz de onları çetin bir hesaba çektik ve onları görülmemiş biçimde cezalandırdık. Kararlarının sonucunu tattılar. Kararlarının sonucu bir hüsran oldu. ALLAH onlar için çetin bir ceza hazırlamıştır. Öyleyse, ey akıl sahibi gerçeği onaylayanlar, ALLAH'ı dinleyiniz. ALLAH size bir mesaj…


11:112- Emredildiğin gibi dosdoğru ol, seninle beraber yönelmiş olanlarla birlikte… Aşma ve azgınlaşma. O, sizin yaptıklarınızı Görendir.


69:1/2/3/4/5/6/7/8/9/10/11/12- Gerçekleşen (olay). Nedir o gerçekleşen? Gerçekleşenin ne olduğunu nerden bileceksin? Semud ve Ad (halkı) sarsıcı olayı yalanladı. Ve Semud o azgın (sarsıntı) ile yok edildi. Ad ise sert ve azgın bir kasırga ile yok edildi. Onu, yedi gece ve sekiz gün boyunca üzerlerine bir bela olarak saldı. Halkın, çürümüş hurma gövdeleri gibi yere yıkıldıklarını görürsün.Onların hiçbir kalıntısını görüyor musun? Firavun, ondan öncekiler ve altüst olan (Sodomlu)lar da kötülük işlemişti. Rab'lerinin elçisine isyan ettiler. Bunun sonucu olarak da onları şiddeti gittikçe artan bir biçimde yakalamıştı.Su taşınca sizi akıp giden (sal) üzerinde taşımıştık.Ki o size bir ders olsun ve dinleyen kulaklar anlasın.


7:94/95/96/97/98/99/100/101/102/103- Her ne zaman bir ülkeye bir peygamber gönderdiysek, yalvarsınlar diye halkını darlık ve sıkıntıya uğrattık. Sonra kötülüğün yerine iyiliği getirdik. Ne var ki anlayışlarını yitirdiler: "Sıkıntı ve refah atalarımıza da dokunmuştu" dediler. Bunun üzerine, haberleri olmadan onları ansızın yakaladık. Ülkelerin halkları Gerçeği onaylayıp erdemli davransalardı, göklerden ve yerden üzerlerine bolluk kapısını açardık. Ama yalanladılar ve bunun üzerine kazandıklarıyla birlikte onları yakaladık. Ülkelerin halkları, azabımızın geceleyin onlar uyurlarken kendilerine gelmeyeceğinden emin mi oldular? Yoksa o kentler halkının, bir kuşluk vakti oynayıp eğlenirken azabımızın yakalarına yapışmayacağına ilişkin bir garantileri mi vardı? ALLAH'ın planından emin mi oldular? Kaybedenlerden başkası ALLAH'ın planından emin olmaz. Önceki nesillerin yerine yeryüzüne vâris olanlara belli olmadı mı ki, eğer dilesek onları da günahlarıyla cezalandırarak kalplerini mühürleriz de işitemezler.Bunlar, sana haberlerini aktardığımız toplumlardır. Elçileri, onlara apaçık delillerle gitmişlerdi. Ama daha önceden yalanladıklarını onaylayacak değillerdi. ALLAH kâfirlerin kalplerini böyle damgalar.Çoğunu, verdikleri sözü tutanlar olarak bulmadık, aksine çoğunu yoldan çıkmış bulduk.Sonra, onların ardından Firavun ve erkanına Musa'yı ayet ve mucizelerimizle gönderdik; fakat ayet ve mucizelerimize karşı haksızlık ettiler. Bozguncuların sonunun nasıl olduğuna dikkat et!


Mesaj-Kuran Çevirisi- Edip Yüksel

http://www.yaklasansaat.com/

Yorumlar