Şans Faktörü



Merhaba,

Son dönemlerde kendimi, fırtınalı bir havada, denizin devirdiği gemiden düşmüş ve dalgalarla mücadele ederken yapabildiğim tek şeyin kafamı suyun üzerinde tutmaya çalışmak olduğunu hissediyorum. Sadece bazı anlarda nefes alabiliyorum sanki o anlarda da yaşadığımı hatırlayıp bir şeylere tutunmaya çalışıyorum. Bu nedenle sizinle sık sık paylaşım yapamıyorum. Ancak günlerimi sıkıntıyla ve endişeyle doldurmak yerine bu zamanı lehime çevirmeye karar verdim ve konsantrasyonumu blog yazılarına kaydırdım. 
Aklımda bir kaç konu var, seri şekilde çalışmaya başlayacağım. 

Bu defa değinmek istediğim, aslında yıllar önce defterime not aldığımı fark ettiğim bir çıkarım. Kendimi çok şanslı veya çok şanssız hissettiğim bir gün not aldığımı sanıyorum. 

Şans; rastlantıları düzenlediğine ve insanlara iyi ya da kötü durumlar hazırladığına inanılan doğaüstü güç. Şans sözcüğü ile şunlardan biri kastedilmiş olabilir: Uğur, olasılık ihtimal veya rastgelelik. (Vikipedi)

İnançlı biri için şanslı veya şanssız olduğunu düşünmek özellikle zor zamanlarında insanı Allah’ın adalet sıfatını yeniden değerlendirmeye itebilir. Kuran’dan takdir ettiğimiz yaratıcı sıfatları, bize Allah’ın son derece kusursuz bir değerlendirme ve lütfetme sistemine sahip olduğunu gösteriyor. 

Kuran’da şanslı veya şanssız olarak nitelendirilen kişilerin hep yaptıklarının bir sonucu olarak şanslı veya şanssız (kısmetsiz) sıfatlarıyla nitelendirildiğine tanık oluyoruz. Yani kendi ellerimizle yapıp ettiklerimizin bir sonucu olarak diğerlerinden şanslı veya şanssız olma durumu söz konusu olabilmektedir. 

Şanssız hissedenler, aslında dünyadaki hayatın zaten ikinci bir şans olduğunu ve bunu iyi şekilde değerlendiremediklerini anladıklarında çok pişman oluyorlar.

42:44 ALLAH kimi saptırmışsa, artık O'ndan sonra onun bir koruyucusu yoktur. Azabı gördükleri zaman zalimlerin, "Bizim için bir şans daha yok mu?" dediklerini görürsün.

26:102 "Bir şansımız daha olsaydı da, gerçeği onaylayanlar olsaydık."

26:208 Biz uyarıcıları olmayan hiçbir kenti yok etmedik.
26:209 Bu bir uyarı ve mesajdır; çünkü biz haksızlık etmeyiz.


Şanslı olan kişilerin ise yine kendi yaptıkları erdemli hareketler sonucunda, iyiden daha iyiye ulaştırılmaları ve daha büyük iyilik yapabilmeleri için onlara yeni bir direnç ve güç bahşedilme durumu sağlandığını görüyoruz.

41:33 ALLAH'a çağıran, erdemli davranan ve "Ben teslim olanlardanım" diyenden daha güzel sözlü kim olabilir?
41:34 İyilik ile kötülük bir olmaz. Sen en iyi bir biçimde karşılık ver. O zaman, aranızda düşmanlık bulunan kişi belki en iyi dostun oluverir.

41:35 Bu duruma ancak dirençli olanlar eriştirilir. Bu duruma ancak alabildiğine şanslı olanlar ulaştırılır.

30:56- Kendilerine bilgi ve gerçeği onaylama şansı verilenler "Siz Allah'ın yasasına göre diriliş gününe kadar kaldınız. Bu diriliş günüdür fakat siz bilemediniz" diyeceklerdir.

Görüldüğü gibi eğer bir şans faktöründen bahsedeceksek, bu şans faktörü ancak en baştan doğru yola girmek istemiş, doğru yola girmek amacıyla emek vermiş, erdemli hareketleri sonrasında Allah'tan bir kanaat ile işleri kolaylaştırılmış kişiler için kullanılabilir.

Kuran’da bu konuyla ilgili değerlendirmesi gerektiğini düşündüğüm diğer ayetlerde ise kendimizi çok şanslı veya bahtsız hissettiğimizde, belki olup bitenden dolayı kendimize çok yüklendiğimizde veya kendimizi çok yücelttiğimizde durup düşünmemiz gereken önemli bir noktaya değiniliyor. 

57:22 Yeryüzünde ve aranızda oluşan hiçbir şey yoktur ki biz onu yaratmadan önce bir kitapta kayıtlı olmasın. Bu, kuşkusuz ALLAH için çok kolaydır.

57:23 Bu, yitirdiğiniz bir şey için üzülmemeniz ve O'nun size verdiği nimetlerle de şımarmamanız içindir. ALLAH kendini beğenip övünenleri sevmez.

Biz elde ettiklerimizin maddesel değerleri veya aldığımız zevklere göre talihimizi ölçtüğümüz halde Allah sürekli bize yaratılma amacımızı hatırlatır ve yaşadığımız durumları buna göre değerlendirebileceğimiz ayetleri de apaçık bizimle paylaşır. 

11:7 O hanginizin daha iyi iş yaptığını test etmek için gökleri ve yeri altı günde yaratandır. 

23:115 Sizi boş yere yarattığımızı ve bize dönmeyeceğinizi mi sandınız?

29:64 Bu dünya hayatı bir eğlence ve oyundan başka bir şey değildir. Ahiret yurdu ise gerçek hayattır, bir bilselerdi.

Görüldüğü gibi inançlı bir insanın kendini sebepsiz yere, sadece kendini aniden içinde bulduğu durumlara göre şanslı veya şanssız hissederek kaderine küsmesi veya Allah’a isyan etmesi ya da şımarması söz konusu olmamalı. Allah’ın sisteminin adil olduğundan şüphe etmeyen bir insan fakir bir ailede doğmanın, köle olarak doğmanın, dinsiz veya başka bir dine mensup bir ailede doğmanın, hasta veya engelli doğmanın bizi hedeften uzaklaştırmayacağını, yarıştan koparmayacağını bilir. Çünkü Allah vermediği bir şeyden insanı sorumlu tutmaz, verdikleriyle de girdiği sınavdan başarıyla ayrılabileceği bir imkan sunar. Allah’ın bilinç, akıl, göz ve diğer duyu organları verdiği kimseler belli bir noktaya kadar akılla daha sonra da rehber olan Kuran ile yarışta kalmayı bilecek, şartlar ne olursa olsun aslında tüm insanların eşit imkanlarda sınanacağını anlayacaktır. 

Allah’ın peygamberlik verdiği ve fazladan nimetlendirdiği insanları da düşünürsek onların da sınavlarının ve sorumluluklarının bizden daha fazla olduğunu unutmamamız gerek. En nihayetinde artı eksi birbirini götürecek insanlar Allah’ın rızasını kazanma ve doğruya ulaşma yarışında eşit mesafede kalarak mücadele edecekler. 

Sokakta kalan bir ailenin muhtaçlığı sırasındaki erdem yarışı ve değerlendirme kriterleriyle sıkıntı içinde olmayan kişinin içinde bulunduğu durumda verdiği kararların değerlendirilme düzeyi ve seviye atlama durumu aynı olmayacaktır. Bu nedenle de kendimiz dahil kimseye, durumundan dolayı acımamalıyız ya da halimizin iyiliğinden dolayı böbürlenerek yaşamamalıyız. Allah’ın kullarına karşı adil olduğunu aklımızdan çıkartmamalıyız. 

Bir olimpiyat yarışı düşünün. Tüm sporcular yavaş yavaş koşunun başlayacağı alana doğru geliyor. İşin matematiğini bilmeyen biri yarışmacıların kulvarda düz bir çizgide ve eşit mesafede yarışa başlayacaklarını düşünürken, farklı mesafelerde birinin önlerde diğerinin ise daha arkada başlamasını adaletsizlik olarak görebilir. Ancak durum böyle değildir. Aslında her biri yanyana başladığında yarış adil olmayacaktır. Her yarışta olduğu gibi bu yarış da adildir. Durum şudur:

Pist üzerinde müsabaka süresince 1 atletin koşmak zorunda olduğu ve yarışmacıları ayıran 8 kulvar işaretlenmiştir. Bir kulvarın genişliği 1.22 m olup , çizgi kalınlığı 5 cm olarak beyaz boya ile çizilir. Ayrıca çeşitli yarışların başlangıç yerleri de çizgilerle belirlenmiştir. Tüm yarışlar için aynı bitiş çizgisi kullanılır.

Tüm yarışlar, dönüşler koşucunun soluna gelecek şekilde saat yönünün tersinde koşulur. Yalnız, 100m , 110m engelli gibi kısa yarışlar ana tribün (şeref tribünü) önündeki düz parkurda koşulur.

Kulvar uzunlukları ve Kulvar Farkları : Bir dönemeçte başlayan yarışlarda 200 ve 400m gibi bazı atletlerin diğerlerine kıyasla önde başlayarak avantaj elde ettikleri sanılır. Ama dönemeçler dönülürken dıştakilerin daha fazla koştuğu düşünülecek olursa böyle bir avantajın bulunmadığı anlaşılabilir.

Pist dışındaki kulvarların uzunlukları daima içteki kulvarlardan büyüktür.

1. Kulvar : 400 m; 2. Kulvar: 407.04 m; 3. Kulvar : 414.70 m; 4. Kulvar : 422.37m; 5. Kulvar : 430.03 m ; 6. . Kulvar : 437.70 m ; 7. Kulvar : 445.36 m 8. Kulvar : 453.03 m uzunluğundadır.





83:18 Doğrusu, iyilerin kitabı İlliyyun'dadır.
83:19 İlliyyun nedir bilir misin?
83:20 Rakamlanmış bir kitaptır.
83:21 (Tanrı'ya) yakın olanlar ona tanık olur.
83:22 İyiler nimetler içindedir.
83:23 Koltuklar üzerinde çevreyi seyrederler.
83:24 Yüzlerinden nimetlerin sevinç ve parıltısını okursun.
83:25 Çeşni katılmış bir nektardan içirilecekler.
83:26 Çeşnisi misktir. Yarışanlar işte bunun için yarışsınlar.

Bu nedenle hayattaki pozisyonumuz her ne olursa olsun elimizden gelenin en iyisini yapmak ve düşünmek zorundayız. Bu adil sisteme ancak bu şekilde ayak uydurabiliriz. 

İslamiyeti yaşayan bir toplumda doğduğu için kendini şanslı sayan müslümanlıktan ve İslamiyetten bir haber insanlar veya şirk bataklığında yaşayan mutsuz bir sorgulayan… Hangisi kazanan?

Hoşça kalın!



Yorumlar