Yazı dizisi-BÖLÜM 3-SON "HESAP ANI VE SONRASI İNSANLIĞIN HALLERİ"



Yazı dizimizin bu son bölümünde Allah'ın, Kuran vasıtasıyla bizlere bildirdiği kıyamet sonrası yaşanan hesap anı ve hesap kriterleri direkt Kuran diliyle, gayet yalın olarak paylaşılmıştır.


Son derece ibret verici ve çarpıcı tüm bu ayetlere tanık olduktan sonra hayatımızın geri kalanında daha sağlam adımlarla ilerleyeceğimiz bir tekamül yolumuz olması dileğiyle. İyi okumalar dilerim.





3:185 Herkes ölümü tadacaktır. Diriliş Günü ödülleriniz size eksiksiz olarak verilir. Kim ateşten kurtarılıp bahçeye sokulursa, zafer kazanmış olur. Dünya hayatı ancak aldatıcı bir zevkten ibarettir.




2:48 Öyle bir günden sakının ki, kimse kimsenin yerine bir şey ödeyemez, aracılık (şefaat) kabul edilmez, kimseden bir fidye alınmaz ve yardım da edilmez.





87:9 Öğüt yararlı olacaksa öğüt ver.


87:10 Saygı duyanlar öğüt alacaktır.


87:11 Mutsuz ise ondan yan çizecektir.


87:12 Ve büyük ateşe girecektir.


87:13 Nitekim, orada ne ölecek, ne de yaşayacaktır.


87:14 Kurtulmuştur arınan,


87:15 Rabbinin ismini anıp namaz kılan.


87:16 Ne var ki siz dünya hayatını seçiyorsunuz.


87:17 Oysa ahiret daha iyi ve süreklidir.





52:29 Sen öğüt ver. Rabbinin sana olan iyiliği sayesinde sen ne bir kahinsin, ne de deli.


52:30 Yoksa, "O bir şairdir, onun ölmesini bekliyoruz" mu diyorlar?


52:31 De ki: "Bekleyedurun; ben de sizinle birlikte beklemekteyim."


52:44 Gökten bir parçanın düştüğünü görseler, "Bulut kümesidir!" derler.


52:45 Çarpılacakları günlerine kavuşuncaya kadar onları bırak.


52:46 O gün, planları kendilerini hiçbir şeyden korumayacak ve yardım da görmeyeceklerdir.


52:47 Zulmedenlere bunun dışında bir ceza daha vardır, fakat çokları bilmezler.




17:13 Her insanın kaderini kendi kişisel seçimine bağlamışızdır. Diriliş gününde, kendisi için bir kayıt çıkarıp yayımlarız.


17:14 Kaydını oku. Bugün hesap görücü olarak sen kendine yetersin.





88:1 Sana o bunaltanın haberi ulaştı mı?


88:2 O gün yüzler saygı gösterir.


88:3 Çalışmıştır, yorgun düşmüştür.


88:4 Kızgın ateşe girerler.


88:5 Kaynar bir pınardan içirilirler.


88:6 Değersiz bir yiyeceğin dışında bir şeyleri yoktur;


88:7 Ne besler, ne de açlığı giderir.


88:8 O gün başka yüzler de var ki mutludur.


88:9 Yaptıklarından ötürü sevinçlidir.


88:10 Yüksek bir bahçededir.


88:11 Orada bir saçmalık işitmezler.


88:12 Orada akan bir kaynak var.


88:13 Orada yüksek mobilyalar var.


88:14 Kadehler konulmuş,


88:15 Yastıklar dizilmiş,


88:16 Ve halılar serilmiştir.






10:51 "Gerçekleştikten sonra mı onu onaylayacaksınız? Öyleyse neden onu şimdi çabuk isteyip duruyorsunuz?"


10:52 Sonra zulmedenlere: "Ebedî azabı tadın" denir, "Kazandığınızdan başka bir karşılık mı bekliyordunuz?"


10:54 Zulmetmiş bir can yeryüzündeki her şeye sahip olsa, onu fidye olarak vermek isteyecektir. Azabı gördüklerinde derin pişmanlık duyacaklar. Adaletle yargılanacaklar ve onlara zulmedilmeyecektir.






18:29 De ki: "Bu gerçek senin Rabbindendir." Dileyen onaylasın, dileyen inkâr etsin. Biz zalimler için onları çepeçevre saracak bir ateş hazırladık. Onlar her ne zaman feryad ederek yardım isteseler, derişik asit gibi yüzleri haşlayan bir su sunulur. Ne kötü bir içecek, ne kötü bir son!


18:30 Gerçeği onaylayıp erdemli davrananlara gelince, elbette biz iyi işlerde bulunanların ödülünü yitirmeyiz.


18:31 Onlar için, içlerinden ırmaklar akan Adn bahçeleri vardır. Orada altından bileziklerle süslenirler, ipek ve kadifeden dokunmuş yeşil elbiseler giyerler. Orada koltuklar üzerine yaslanırlar. Ne güzel bir ödül ve ne güzel bir durak…






20:100 Kim ondan yüz çevirirse Diriliş Gününde bir (günah) yükü taşıyacaktır.


20:101 Orada ebedi kalırlar. Diriliş günü bu onlar için ne de kötü bir yüktür.






51:12 Yargı Gününün zamanını sorarlar.


51:13 O gün onlar ateşe sunulacaklardır.


51:14 Cezanızı tadın, meydan okumakta olduğunuz şey budur işte!


51:15 Erdemliler bahçelerdedir, pınar başlarındadır.


51:16 Rab'lerinin kendilerine verdiğini alırlar. Çünkü onlar bundan önce güzel davranıyorlardı.


51:17 Geceleri az uyurlardı.


51:18 Seherlerde/gönülden bağışlanma dilerlerdi.


51:19 Paralarında, isteyenler ve yoksullar için bir pay vardı.






50:19 Sonunda ölüm sarhoşluğu gerçekten gelmiştir; işte senin kendisinden kaçıp durduğun şey budur.


50:20 Boruya üflenmiştir. Bu, söz verilen gündür.


50:21 Her can yanında bir sürücü ve bir tanık ile gelir.


50:22 Sen tümüyle bundan gafildin. Şimdi biz örtünü kaldırdık; bugün gözün çelik gibi keskindir.


50:23 Yanındaki arkadaşı, "İşte yanımdaki hazır" der.


50:24 Haydi ikiniz atın cehenneme her inatçı kafiri,


50:25 İyiliği engelleyen, azgın, kuşkucuyu…


50:26 O ki ALLAH ile birlikte başka tanrı edindi. Onu o çetin cezanın içine atın.


50:27 Arkadaşı, "Rabbim, ben onu azdırmadım; fakat o kendisi derin bir sapıklık içindeydi" der.


50:28 O da der ki, "Huzurumda çekişmeyin. Size daha önceden uyarı göndermiştim."


50:29 "Benim katımda söz değiştirilmez ve ben kullara asla haksızlık etmem."


50:30 O gün cehenneme, "Doldun mu?" deriz. O, "Daha yok mu?" der.


50:31 Erdemlilere ise bahçe yaklaştırılır, uzak değildir.


50:32 Bu, size söz verilendir. Her yönelen ve her koruyana,


50:33 Onlar yalnız başınayken bile Rahman'ı sayarlar ve içtenlikle gelirler.


50:34 Oraya esenlikle girin; bu, sonsuz yaşama günüdür.


50:35 Diledikleri her şeyi elde ederler ve hatta katımızda fazlası da vardır.






16:84 Her topluluktan bir tanık gönderdiğimiz gün, inkâr edenlere ne izin verilir ne de özürleri kabul edilir.


16:85 Zulmedenler azabı gördükleri zaman artık onlar için hafifletilmez, ertelenmez.


16:86 Ortak koşanlar, ortak koştukları kimseleri gördükleri zaman, "Rabbimiz, senden başka çağırdığımız ortaklarımız işte bunlardır" derler. (Onlar da), "Siz yalancılarsınız," diye karşılık verirler.


16:87 O gün tamamıyla ALLAH'a teslim olmuşlardır ve uydurdukları şeyler de kendilerini terketmiştir.


16:88 İnkar edip ALLAH'ın yolundan sapanlara gelince, onlara yaptıkları bozgunculuktan ötürü azap üstüne azap arttırırız.


16:89 Her topluluk içinden, kendilerine karşı bir tanık gönderdiğimiz, şunlara karşı da seni tanık olarak getirdiğimiz gün… Biz sana bu kitabı, her şeyi açıklayan, bir yol gösterici, bir rahmet ve Müslümanlara bir müjde olarak indirdik.





19:67 İnsan, önceden hiçbir şey değilken kendisini nasıl yarattığımızı düşünmez mi?


19:68 Rabbine and olsun, onları ve sapkınları toplayacağız. Sonra onları cehennemin çevresine getireceğiz. Diz çökmüş halde…


19:69 Sonra her gruptan, Rahman'a karşı azgınlıkta ileri gidenleri ayıklayacağız.


19:70 Orada yanmayı en çok kimin hakettiğini elbette biz gayet iyi biliriz.


19:71 İçinizden oraya gelmeyecek yoktur; bu, Rabbinin gerçekleştireceği kesin bir karardır.


19:72 Sonra, erdemlileri kurtaracağız. Zalimleri ise orada diz üstü bırakacağız.


19:73 Kendilerine ayetlerimiz apaçık olarak okunduğu zaman inkâr edenler gerçeği onaylayanlara, "Hangimiz daha güçlü ve hangimiz sayısal üstünlüğe sahiptir?" derler.


19:74 Onlardan önce, daha varlıklı ve daha gösterişli nice nesilleri yok ettik.


19:75 De ki: "Sapıklığa dalanlara Rahman bir süre verir. Cezayı veya o anı görünceye kadar… Kötü yere ve zayıf orduya kimin sahip olduğunu öğrenecekler."


19:76 ALLAH, doğru yolu seçenlerin hidayetini arttırır. Erdemli işler, Rabbinin katında ebedi olarak en iyi ödülü ve en iyi sonucu hakeder.


19:77 Ayetlerimizi reddeden ve, "Bana mal ve çocuk verilecek!" diyeni gördün mü?


19:78 Geleceğin bilgisine mi sahip oldu? Yoksa Rahman'dan bir söz mü aldı?


19:79 Hayır. Söylediklerini kaydedeceğiz ve cezasını arttıracağız.


19:80 Sözünü ettikleri bize kalacak ve bize yalnız gelecektir.


19:81 Kendilerine destek olsunlar diye ALLAH'ın yanında tanrılar edindiler.


19:82 Tam tersine! Bu hizmet etmeyi reddedeceklerdir ve onlara karşıt olacaklardır.


19:83 İnkarcıların üzerlerine sapkınları yolladığımızı görmez misin? Onları kışkırtıp duruyorlar.


19:84 Acele etme; biz onlar için saydıkça sayıyoruz.


19:85 Erdemlileri, Rahman'ın huzurunda konuk grupları halinde toplayacağımız,


19:86 Ve suçluları, susuz olarak cehenneme sürdüğümüz gün,


19:87 Rahman'ın yanında söz almış olanlardan başkası şefaat (aracılık) edemez.





2:174 ALLAH'ın indirdiği kitaptan bir şey gizleyip onu az bir değere değişenler, karınlarına ateş tıkınıyorlar. Diriliş Gününde ALLAH onlarla konuşmaz ve onları arındırmaz. Onlara acı verici bir azap var.





43:66 Onlar, farkında değilken, o anın kendilerine aniden gelmesini mi bekliyorlar?


43:67 Erdemlilerin dışında, o gün yakın dostlar birbirlerine düşman kesilecek.


43:68 Kullarım, bugün size korku yoktur ve üzülmeyeceksiniz.


43:69 Ayetlerimi onaylayanlar ve teslim olanlar,


43:70 Siz ve eşleriniz bahçeye girin; sevinç içinde ağırlanacaksınız.


43:71 Onlara altın tepsiler ve kadehlerle sunulur. Orada canların çektiği ve gözlerin hoşlandığı her şey vardır. Siz orada ebedi kalacaksınız.


43:72 Yaptıklarınızın bir karşılığı olarak size miras olarak verilen bahçe budur.


43:73 Orada sizin yemeniz için bol meyveler vardır.


43:74 Suçlular, cehennem azabında ebedi kalıcıdırlar.


43:75 Onlardan hafifletilmez ve onlar orada ümitsizdirler.


43:76 Biz onlara haksızlık etmedik, onlar kendi kendilerine haksızlık ettiler.


43:77 "Ey Malik, artık Rabbin bizim işimizi bitirsin" diye seslenirler. O da, "Siz böyle kalacaksınız" der.


43:78 Size gerçeği getirdik; ancak çoğunuz gerçekten hoşlanmıyorsunuz.






47:34 İnkar edip ALLAH'ın yolundan saptıktan sonra inkârcılar olarak ölenleri ALLAH bağışlamayacaktır.





3:21 ALLAH'ın ayetlerini inkâr edenlere, haksız yere peygamberleri öldürenlere ve halkın arasında adaleti savunanları öldürenlere acıklı bir azabı müjdele.


3:57 Gerçeği onaylayıp erdemli bir hayat sürenlere gelince, ödülleri tam olarak ödenecek. ALLAH zalimleri sevmez.






4:56 Ayet ve mucizelerimizi inkâr edenleri bir ateşe atacağız. Derileri yandıkça, azabı tatmaları için başka derilerle yenileyeceğiz. ALLAH Üstündür, Bilgedir.


4:57 Gerçeği onaylayıp erdemli davrananları ise içinden ırmaklar akan bahçelere yerleştireceğiz; orada sürekli kalırlar. Onlar için orada tertemiz eşler var. Onları serin gölgelere sokacağız.






3:21 ALLAH'ın ayetlerini inkâr edenlere, haksız yere peygamberleri öldürenlere ve halkın arasında adaleti savunanları öldürenlere acıklı bir azabı müjdele.


3:57 Gerçeği onaylayıp erdemli bir hayat sürenlere gelince, ödülleri tam olarak ödenecek. ALLAH zalimleri sevmez.





3:180 ALLAH'ın lütfundan kendilerine bağışladığı nimetlerde cimrilik edenler onu kendileri için hayırlı sanmasın. Aksine, o kendileri için zararlıdır. Toplayıp biriktirdikleri, Diriliş Günü boyunlarına dolanacak. Göklerin ve yerin mirası ALLAH'ındır. ALLAH yaptıklarınızdan haberdardır.





7:37 ALLAH'a yalan iftira edenden veya ayetlerini yalanlayandan daha zalim kim olabilir? Onların kitapta anlatılan payları kendilerine erişecektir. Elçilerimiz kendilerine gelip canlarını alırken: "Allah'ın dışında hizmet ettikleriniz nerede" dediklerinde, " terk ettiler" derler. İnkârcı olduklarına dair kendi aleyhlerinde tanıklık ederler.






2:112 Doğrusu, kim iyilik yaparak kendini ALLAH'a teslim ederse, onun ödülü Rabbinin yanındadır; onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyecektir.






45:21 Kötülükleri işleyen kimseler, dirildiklerinde ve ölümlerinde, kendilerini, gerçeği onaylayıp erdemli davrananlarla bir mi tutacağımızı sandılar? Ne kötü hüküm veriyorlar!






19:59 Onlardan sonra gelenler namazı yitirdiler ve heveslerine uydular. Nitekim, felakete uğrayacaklar.


19:60 Tövbe eden, gerçeği onaylayan ve erdemli davrananlar hariç. Onlar en ufak bir haksızlığa uğramadan bahçeye girerler.


19:61 Rahman'ın kulları için söz verdiği, duyular ötesi Adn bahçelerine… O'nun sözü, kuşkusuz yerine gelecektir.


19:62 Orada boş söz işitmezler; sadece barış… Rızıklarını da sabah akşam alırlar.


19:63 Erdemli kullarımıza vereceğimiz bahçe işte budur.






11:104 Onu ancak sayılı bir süre için erteliyoruz.


11:105 O gün geldiği zaman, hiç kimse O'nun izni olmadan konuşamaz. Onlardan kimi talihsiz, kimi de mutludur.


11:106 Talihsizler ateştedir. Onlar orada sızlayıp inlerler.


11:107 Gökler ve yer durduğu sürece orada kalıcıdırlar; ancak Rabbin dilerse başka. Rabbin dilediğini Yapandır.


11:108 Mutluluğu hak edenler ise, gökler ve yer kaldığı sürece bahçede kalıcıdırlar. Rabbin dilerse başka. Kesintisiz bir ödüldür bu.







57:12 Gerçeği onaylayan erkeklerin ve kadınların ışıklarının önlerinden ve sağ yanlarından yayıldığını gördüğün gün, "Müjde! Bugün, sürekli olarak kalacağınız altlarından ırmaklar akan bahçeler var. Bu, en büyük zaferdir.


57:13 O gün, ikiyüzlü erkekler ve kadınlar gerçeği onaylayanlara, "Bize bakın da sizin ışığınızdan alalım" diyecekler. Onlara, "Geriye dönün de ışık arayın" denir. Aralarına, iç taraftaki merhametle, dış taraftaki azabı ayıran kapılı bir engel konacaktır.


57:14 "Biz sizinle birlikte değil miydik?" diye onlara seslenirler. "Evet" derler, "Ancak siz kendinizi kandırdınız, beklediniz, kuşkular beslediniz ve ALLAH'ın kararı gelinceye kadar kuruntularla oyalandınız. Kandırıcı, sizi ALLAH hakkında yanılttı."


57:15 Bugün ne sizden ne de inkâr edenlerden bir fidye kabul edilmez. Yeriniz cehennemdir; Mevlanız odur. Ne kötü bir duraktır.






2:81 Evet, günah işleyip suçu kendisini kuşatan kimseler ateş halkıdır; orada sürekli kalırlar.


2:82 Gerçeği onaylayıp erdemli bir hayat sürenler ise bahçe halkıdır; onlar da orada sürekli kalırlar.






47:15 Erdemlilere söz verilen bahçenin örneği şudur: İçinde arı sudan ırmaklar, tadı bozulmayan sütten ırmaklar, içenlere lezzet veren sarhoş edici maddelerden oluşan ırmaklar ve süzme baldan ırmaklar vardır. Onlar için orada her türlü ürün ve Rab'lerinden bir bağışlanma vardır. Bunların durumu, ateşte sürekli kalan ve bağırsaklarını yırtan kaynar bir sudan içirilen kimselerin durumu gibi olur mu?






66:7 Ey inkârcılar, bugün özür beyan etmeyin. Siz, ancak yapmış olduklarınızın karşılığını görmektesiniz.


66:8 Ey gerçeği onaylayanlar, ALLAH'a yürekten tövbe edin ki Rabbiniz kötülüklerinizi örtsün ve altından ırmaklar akan bahçelere soksun. ALLAH, o gün peygamberi ve beraberinde bulunanları utandırmaz. Işıkları, önlerinden sağ yanlarına doğru yayılır ve, "Rabbimiz, bizim için ışığımızı tamamla ve bizi bağışla; sen her şeye gücü yetensin" derler.


67:6 Rab'lerini inkâr edenler cehennem cezasını hak etmişlerdir. Ne kötü bir duraktır.


67:7 Oraya atıldıkları zaman, onun kaynayıp tüterken uğultusunu işittiler.


67:8 Nerede (nerdeyse) ise öfkeden patlayacak! İçine her ne zaman bir grup atılsa, oranın gardiyanları, "Size bir uyarıcı gelmedi mi?" diye sordular.


67:9 Onlar da dediler ki, "Evet, bize bir uyarıcı gelmişti, ama biz yalanladık ve ‘ALLAH hiçbir şey indirmemiştir. Siz tümüyle sapıtmışsınız,' dedik."


67:10 "Dinleseydik veya aklımızı kullansaydık biz şu ateşin halkı içinde olmazdık" dediler.


67:11 Böylece günahlarını itiraf ettiler. Ateşin halkı uzak olsunlar.


67:27 Onu yaklaşırken gördükleri zaman inkârcıların suratı asılır ve onlara "İşte isteyip durduğunuz şey budur" denir.






68:42 Gün gelecek, onların içyüzleri açığa çıkarılacak, secdeye çağrılacaklar; ancak buna güçleri yetmeyecektir.


68:43 Gözleri düşmüş bir durumda, onları aşağılanma kaplar. Oysa onlar sağlam iken secdeye çağrılmışlardı.






2:85 Tüm bunlardan sonra, sizler hâlâ birbirinizi öldürüyor, aranızdan bir grubu yurtlarından çıkarıyor, kötülük ve düşmanlıkta onlara karşı birleşiyorsunuz. Onları yurtlarından çıkarmanız zaten size haramken, bu yetmiyormuş gibi size esir düştüklerinde bir de onlardan fidye istiyorsunuz. Yoksa siz kitabın bir kısmını onaylayıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Böyle davrananların cezası dünya hayatında rezil olmak ve Diriliş Gününde de azabın en çetinine uğratılmaktan başka ne olabilir? ALLAH yaptıklarınızdan gafil değil.


2:86 Onlar, ahiret karşılığında dünya hayatını satın alan kimselerdir. Bu yüzden azapları hafifletilmez ve kendilerine yardım edilmez.






14:48 Yerin başka bir yer ile değiştirildiği ve göklerin de... Herkesin Tek ve En yüce olan ALLAH'ın huzuruna getirildiği gün…


14:49 O gün suçluları, zincirlere vurulmuş olarak görürsün.


14:50 Giysileri katrandandır ve yüzlerini ateş kaplar.


14:51 Böylece ALLAH herkese yaptığının karşılığını verir. ALLAH hızlı hesap görendir.






3:195 Rab'leri onlara cevap verdi: "Ben, sizden hiçbir çalışanın yaptığını ödülsüz bırakmam, ister erkek olsun, ister kadın olsun; hepiniz eşitsiniz. Göç edenler, yurtlarından çıkarılanlar, yolumda işkence ve hakarete uğrayanlar, vuruşanlar, öldürülenler… Onların kötülüklerini örteceğim ve onları içlerinde ırmaklar akan bahçelere yerleştireceğim. ALLAH'tan bir karşılık olarak… En güzel karşılık ALLAH'ın yanındadır.







44:40 Hepsi Karar Günü topluca buluşacaklardır.


44:41 O gün dost, dostunu hiçbir şeyden koruyamaz ve yardım da görmezler.


44:42 Yalnız ALLAH'ın merhamet ettikleri hariç. O Üstündür, Rahimdir.


44:43 Elbette, zakkum ağacı


44:44 Günahkarın yiyeceğidir.


44:45 Derişik asit gibi ve midelerde kaynayacaktır.


44:46 Sıcak suyun kaynaması gibi.


44:47 Onu yakalayın ve cehennemin ortasına sürükleyin.


44:48 Sonra başına kaynar su azabından dökün.


44:49 "Tad bakalım; sen çok üstün ve şerefliydin!"


44:50 "Bu, işte kuşkulanıp durduğunuz şeydir."


44:51 Erdemli olanlar ise güvenlikli bir makamdadırlar.


44:52 Bahçeler ve pınarlar içerisinde.


44:53 İpek ve atlastan giysiler içinde karşılıklı otururlar.


44:54 Bu böyledir; onlara güzel eşler vermişizdir.


44:55 Tam bir güvenlik içinde her meyveyi isterler.


44:56 Orada, ilk ölümden başka ölüm tatmazlar. Onları cehennem azabından korumuştur.


44:57 Rabbinin bir lütfu olarak. İşte büyük zafer budur.


44:58 Öğüt alsınlar diye senin dilinle onu kolaylaştırdık.


44:59 Öyleyse bekle; onlar da beklemektedirler.







98:6 Kitap halkının inkârcıları ve putperestler, cehennem ateşinin içindedirler ve orada ebedi kalıcıdırlar. Onlar, yaratıkların en kötüsüdür.


98:7 Gerçeği onaylayıp erdemli davrananlar ise yaratıkların en iyisidir.


98:8 Rab'leri katındaki ödülleri, içinden ırmaklar akan bahçelerdir. Orada ebedi olarak kalacaklardır. ALLAH onlardan hoşnut olmuş, onlar da O'ndan hoşnut olmuşlardır. Rabbine saygı gösterenin ödülü işte böyledir.






24:23 Korunan ve (kötülüklerden) habersiz gerçeği onaylayan kadınlara iftira edenler, dünyada ve ahirette lanetlenirler ve onlar için büyük bir ceza vardır.


24:24 O gün ki, dilleri, elleri ve ayakları onların yapmış oldukları her şeye tanıklık edeceklerdir.


24:25 ALLAH o gün, hakettiklerini tam olarak ödeyecek ve ALLAH'ın apaçık bir gerçek olduğunu öğreneceklerdir.







2:161 İnkar edip inkârcı olarak ölenler ise hem ALLAH'ın, hem meleklerin ve hem halkın lanetini kazanır.


2:162 O durumda sürekli kalırlar. Azapları hafifletilmez ve ertelenmez.


2:165 ALLAH'tan başkasını tanrı edinen ve ALLAH'ı sever gibi onları seven kimseler var. Gerçeği onaylayanlar ise en çok ALLAH'ı sever. O zulmedenler, azabı gördükleri zaman tüm gücün ALLAH'a ait ve ALLAH'ın azabının çetin olduğunu anlayacaklarını bir bilselerdi!


2:166 O zaman, uyulanlar kendilerine uyanlardan uzak duracaktır. Artık azabı görmüşlerdir ve aralarındaki tüm bağlar kesilmiştir.


2:167 Uyanlar şöyle diyecek: "Keşke bir şansımız daha olsaydı da onların şimdi bizden uzak durdukları gibi biz de onlardan uzak dursaydık." Böylece ALLAH yaptıklarını pişmanlığa dönüştürür; ateşten çıkamazlar.








6:22 Hepsini topladığımız gün ortak koşanlara, "Nerede iddia etmekte olduğunuz ortaklarınız?"


6:23 Onların tek savunması şu olacak: "Rabbimiz ALLAH'a an­dolsun ki biz ortak koşmadık."


6:24 Kendilerine karşı nasıl yalan söylediklerine dikkat et. Uydurdukları şeyler kendilerini nasıl da terk etti.


6:27 Ateşin başında durduruldukları vakit onların "Keşke geri döndürülseydik de Rabbimizin vahiy ve işaretlerini (ayat) inkâr etmeseydik ve gerçeği onaylayanlardan olsaydık" dediklerini bir görsen!


6:28 Daha önce gizledikleri ortaya çıktığı için... Geri döndürülselerdi, yine menedildikleri şeye dönerlerdi. Yalan söylüyorlar.


6:29 "Bizim için sadece dünya hayatı vardır, diriltilecek değiliz" diyorlardı.


6:30 Rab'lerinin huzurunda durdurulmuş halde onları bir görsen! "Bu doğru değil mi?" diyecek. "Evet, Rabbimize andolsun doğru" diyecekler. "İnkâr etmenizden ötürü azabı tadın!" diyecek.


6:31 Kaybedenler, ALLAH ile karşılaşmayı yalanlayanlardır. O an kendilerini ansızın yakalayınca, günah yüklerini sırtlarında taşıyarak, "Oradaki hayatımızı boşa harcamamızdan ötürü vay halimize" diyecekler. Yüklendikleri şey ne de kötü!





39:60 Diriliş günü, ALLAH hakkında yalan uyduranların suratlarını asık görürsün. Cehennem, azgınlara tam uygun bir yer değil midir?






40:83 Elçileri apaçık kanıtlarla kendilerine vardıklarında, yanlarındaki bilgiyle gururlandılar. Alaya aldıkları şey kendilerini sarıverdi.


40:84 Nihayet cezamızı gördüklerinde, "Artık SADECE ALLAH'ı onayladık ve ortak koşmuş olduklarımızı inkâr ettik" derler.


40:85 Azabımızı gördüklerinde gerçeği onaylamaları kendilerine bir yarar sağlamaz. Bu, daha önceki kulları hakkında sürekli uygulanan ALLAH'ın sünneti (yasası) dır. İşte o zaman inkârcılar hüsrana uğramışlardır.






6:128 Hepsini sürüp topladığı gün: "Ey cinler topluluğu, siz çok sayıda insan harcadınız." Onların insanlardan olan dostları: "Rabbimiz, bize verdiğin sürenin sonuna erişinceye kadar birbirimizden hoşlandık" derler. "Yeriniz ateştir" der. ALLAH'ın dilemesi hariç, orada ebedî kalacaklardır. Rabbin Bilgedir, Bilendir.


6:129 Zalimleri böylece eşleyerek birbirinin dostları yaparız. Yaptıklarından ötürü…


6:130 Ey cinler ve insanlar topluluğu, size, ayetlerimi anlatan ve bugünle karşılaşmanız konusunda sizi uyaran sizden elçiler gelmedi mi? "Kendimize karşı tanığız" dediler. Dünya hayatı onları aldattı ve inkârcı olduklarına dair kendi kendilerine karşı tanıklık ettiler.


6:131 Bu böyledir. Rabbin, halkı habersiz bir durumda iken ülkeleri zulüm ile helak etmez.


6:132 Yaptıklarına karşılık olarak her biri için dereceler vardır. Rabbin, onların yaptıklarından habersiz değil.





10:28 Onları bir araya topladığımız gün, ortak koşanlara; "Siz ve ortaklarınız haydi yerinize!" diyerek birbirlerinden ayırırız. Ortakları ise: "Siz bize hizmet etmiyordunuz" derler.


10:29 "Bizimle sizin aranızda ALLAH tanıktır ki, biz sizin hizmet etmenizden habersizdik."


10:30 İşte orada her can, geçmişte yapmış olduğunu bulur. Gerçek Mevla'ları olan ALLAH'a döndürülürler. Uydurdukları ise kendilerinden uzaklaşıp kaybolur.






23:101 Boruya üfürüldüğünde o gün artık aralarında akrabalık yoktur ve birbirleriyle de ilgilenemezler.


23:102 Tartıları ağır gelenler, işte onlar kazanacaklardır.


23:103 Tartıları hafif gelenler ise, kendilerini zarara soktukları için cehennemde ebedi kalacak olanlardır.


23:104 Onlar orada perişan durumda iken, ateş de yüzlerini yalayacaktır.


23:105 Ayetlerim size okunmuyor muydu ve siz de onları yalanlamıyor muydunuz?


23:106 "Rabbimiz" diyecekler, "Bizi talihsizliğimiz yendi; biz sapıtan bir toplum olduk."


23:107 "Rabbimiz, bizi buradan çıkar. Eğer (eski durumumuza) dönersek artık biz gerçekten zalimleriz."


23:108 Diyecek ki, "Sinin orada, benimle konuşmayın."


23:109 "Kullarımdan bir grup, ‘Rabbimiz, gerçeği onayladık, bizi bağışla, bize merhamet et, sen merhamet edenlerin en merhametlisisin.' derdi."


23:110 "Sizse onları alaya aldınız ve onlar yüzünden beni anmayı unuttunuz. Onlara gülüp duruyordunuz."


23:111 "Bugün ben, onlara sabretmelerinin karşılığını verdim. Kazananlar işte bunlardır."








30:12 O anın gerçekleştiği gün suçlular şoke olurlar.


30:13 Koştukları ortaklarından da kendilerine şefaat eden hiçbir kimse çıkmaz; ortaklarını inkâr ederler.


30:14 O anın gerçekleştiği gün gruplara ayrılırlar.


30:15 Gerçeği onaylayıp erdemli davrananlar ise bir bahçe içinde neşelendirilirler.


30:16 İnkar edip, ayetlerimizi ve ahiret buluşmasını yalanlayanlar da azabın içine sokulurlar.






30:55 O an gerçekleştiği zaman, suçlular, (dünyada) ancak bir an kaldıklarına and içerler. Onlar işte böyle yanılıyorlardı.


30:56 Kendilerine bilgi ve gerçeği onaylama şansı verilenler, "Siz ALLAH'ın yasasına göre, diriliş gününe kadar kaldınız. Bu, diriliş günüdür; fakat siz bilemediniz" diyeceklerdir.


30:57 O gün, zalimlerin özrü kendilerine bir yarar sağlamayacaktır; kendilerini temize çıkarmaları da istenmez.








39:71 İnkar edenler yığınlar halinde cehenneme götürülürler. Oraya vardıklarında onun kapıları açılır ve bekçileri onlara, "Size, Rabbinizin ayetlerini okuyan ve bugününüzle karşılaşacağınız konusunda sizi uyaran sizden elçiler gelmemiş miydi?" derler. "Evet. Ancak ‘ceza' sözü inkârcılar hakkında gerçekleşmiştir" diye karşılık verirler.


39:72 "Temelli kalacağınız cehennemin kapılarından girin. Büyüklük taslayanların sonu ne de kötüymüş!" denir.


39:73 Rab'lerini sayıp dinleyenler ise yığınlar halinde bahçeye götürülürler. Oraya vardıklarında onun kapıları açılır ve bekçileri onlara, "Size barış olsun; kazandınız. Haydi temelli kalmak üzere oraya giriniz" derler.


39:74 "Bize verdiği sözü gerçekleştiren, yeri bize miras bırakan ve bahçede dilediğimiz yerde oturmamızı sağlayan ALLAH'a övgüler olsun" derler. Çalışanların ücreti ne de güzelmiş!


39:75 Denetçileri, yönetim merkezinin etrafını çevirmiş halde Rab'le­rini överek yüceltirken görürsün. Aralarında gerçeğe göre hüküm verilmiştir ve "Evrenin Rabbi ALLAH'a övgüler olsun" denir.







37:22 Zalimleri toplayın. Eşlerini ve,


37:23 ALLAH'tan başka hizmet ettiklerini… Onlara cehennemin yolunu gösterin.


37:24 Ve durdurun onları; sorguya çekileceklerdir.


37:25 "Neden birbirinize yardım etmiyorsunuz?"


37:26 Hayır, o gün tümüyle teslim olmuşlardır.


37:27 Dönüp birbirlerini sorgularlar.


37:28 "Siz bize sağ yanımızdan yaklaşıyordunuz" derler.


37:29 Derler ki, "Aslında siz onaylamış kimseler değildiniz."


37:30 "Bizim sizin üzerinizde herhangi bir gücümüz yoktu. Aksine siz azmış bir topluluktunuz."


37:31 "Rabbimizin hakkımızdaki sözü gerçekleşti, artık tadacağız."


37:32 "Biz azmıştık. Sizi de azdırdık."


37:33 Böylece, o gün onlar azapta ortaktırlar.


37:34 Biz suçlulara böyle yaparız.


37:35 Kendilerine "La ilahe illa ALLAH" denildiğinde büyükleniyorlardı.


37:36 "Tanrılarımızı deli bir şair için mi terk edeceğiz?" diyorlardı.


37:37 Doğrusu, o, gerçeği getirmiş ve elçileri doğrulamıştır.


37:38 Siz elbette acı azabı tadacaksınız.


37:39 Sadece yapmış olduklarınızın karşılığını görüyorsunuz.


37:40 Kendilerini sadece ALLAH'a adamış kulları hariç.


37:41 Onlar bilinen bir rızkı haketmişlerdir.


37:42 Meyvelerle ağırlanacaklardır.


37:43 Nimet bahçelerinde.


37:44 Karşılıklı koltuklar üzerinde.


37:45 Onlara pınarlardan doldurulmuş kadehler sunulur.


37:46 Durudur, içenlere zevk ve lezzet verir.


37:47 Onda ne başağrısı ne de sarhoşluk vardır.


37:48 Yanlarında da, gözlerinin içine bakan güzel eşler…


37:49 Korunmuş yumurtalar gibidirler.


37:50 Birbirlerine dönüp soruşurlar.


37:51 İçlerinden biri der ki, "Benim bir arkadaşım vardı."


37:52 "Şöyle konuşurdu, ‘Sen de doğruluyor musun?' "


37:53 " ‘Biz toprak ve kemik olduktan sonra mı, biz mi dirileceğiz?' "


37:54 (Yanındakilere,) "Bakar mısınız?" der.


37:55 Baktığında, onu cehennemin ortasında bulur.


37:56 "ALLAH'a andolsun, az kalsın sen beni de mahvedecektin" der.


37:57 "Rabbimin nimeti olmasaydı, ben de şimdi seninle birlikte olurdum."


37:58 "(Sana göre), biz öldüğümüzde"


37:59 "İlk ölüm hariç, cezalandırılmayacaktık hani?"


37:60 İşte büyük zafer budur.


37:61 Çalışanlar bunun için çalışmalı.


37:62 Bu mu daha iyi bir duraktır, yoksa zakkum ağacı mı?


37:63 Biz onu zalimler için bir test kıldık.


37:64 O, cehennemin dibinden çıkan bir ağaçtır.


37:65 Tomurcukları sapkınların başı gibidir.


37:66 Onlar ondan yiyerek karınlarını doyuracaklar.


37:67 Bunun üstüne onlar için cehennemi bir kokteyl vardır.


37:68 Sonra dönüşleri yine cehennemedir.


37:69 Onlar, atalarını sapık kimseler olarak bulmuşlardı.


37:70 Ve onların izlerini körükörüne izliyorlardı.


37:71 Kendilerinden önce de niceleri aynı şekilde sapmıştı.


37:72 İçlerinden uyarıcılar göndermiştik.


37:73 Uyarılanların sonunun nasıl olduğuna bir bak.


37:74 Kendilerini sadece ALLAH'a adayan kulları hariç.







32:11 De ki: "Üzerinize görevlendirilen ölüm meleği canınızı alacak ve sonra Rabbinize döndürüleceksiniz."


32:12 Suçluları, Rab'leri huzurunda başlarını öne eğmiş durumda iken bir görseydin: "Rabbimiz, gördük ve işittik. Bizi döndür de erdemli davranalım. Şimdi biz kesin olarak onayladık."


32:13 Dileseydik herkese hidayetini verirdik. Ancak, cinlerin ve insanların bir kısmıyla cehennemi topluca dolduracağıma dair sözüm gerçekleşmiştir.


32:14 Bugünkü karşılaşmanızı unutmanızın sonucunu tadın, biz de sizi unutacağız. Yaptıklarınızın bir sonucu olarak ebedi azabı tadın.


32:19 Gerçeği onaylayıp erdemli davrananlar için bahçe konakları vardır. Yaptıklarının bir karşılığı olarak.


32:20 Yoldan çıkmış olanların konağı ise ateştir. Oradan her çıkmak istediklerinde, tekrar oraya çevrilirler. Onlara, "Yalanlamakta olduğunuz ateş azabını tadın!" denir.






39:47 Zalimler, yerdekilerin tümüne ve hatta onun bir katına daha sahip olsaydı bile, Diriliş Gününün o müthiş azabından kurtulmak için onu fidye olarak vereceklerdi. Kendilerine, ALLAH tarafından hiç beklemedikleri bir şey gösterilecektir.


39:48 İşledikleri kötülükler onlara gösterilir ve alay etmekte oldukları şeyler ise onları çepeçevre sarar.






42:22 Yaptıkları işler başlarına gelirken zalimleri kaygı içinde görürsün. Gerçeği onaylayıp erdemli davrananlar bahçelerin bahçelerindedir. Rab'leri katında diledikleri her şeyi alırlar. İşte bu, büyük lütuftur.


42:44 ALLAH kimi saptırmışsa, artık O'ndan sonra onun bir koruyucusu yoktur. Azabı gördükleri zaman zalimlerin, "Bizim için bir şans daha yok mu?" dediklerini görürsün.


42:45 Aşağılanmış ve başları eğilmiş olarak ateşe sunulurlarken göz ucuyla çevrelerine bakındıklarını görürsün. Gerçeği onaylayanlar, "Gerçek kaybedenler, Diriliş Gününde kendilerini ve ailelerini kaybedenlerdir. Zalimler sürekli bir azaba mahkûm olmuştur" derler.


42:46 Onların, ALLAH'tan başka kendilerine yardım edecek bir dostları yoktur. ALLAH'ın saptırdığı kimse için bir yol bulunmaz.


42:47 ALLAH katından, geri çevrilmesi olanaksız olan gün gelmezden önce Rabbinize cevap veriniz. O gün sizin için ne bir sığınak ne de bir koruyucu vardır.


43:36 Kim Rahman'ın mesajına aldırış etmezse, ona bir sapkını sardırırız da onun arkadaşı olur.


43:37 Nitekim onları yoldan çıkarırlar. Buna rağmen onlar doğru yolda olduklarını sanırlar.


43:38 Nihayet bize geldiğinde, "Keşke benimle senin aranda iki doğu arası kadar uzaklık olsaydı; sen ne kötü bir arkadaşmışsın sen!" der.


43:39 Haksızlık etmiş olduğunuz için, o gün (pişmanlığınız) size bir yarar sağlamaz; siz cezayı paylaşacaksınız.







40:10 İnkar etmiş olanlara, "ALLAH'ın hoşnutsuzluğu, sizin kendi kendinize olan hoşnutsuzluğunuzdan daha büyüktür. Gerçeği onaylamaya çağrıldığınızda inkâr ederdiniz" diye seslenilir.


40:11 Diyecekler ki, "Rabbimiz, bizi iki kez öldürdün ve iki kez dirilttin. Şimdi günahlarımızı itiraf ettik. Buradan bir çıkış yolu var mı?"


40:12 Çünkü, YALNIZ ALLAH çağrıldığı zaman inkâr ederdiniz. Ancak kendisine ortak koşulduğunda onaylardınız. Hüküm, Üstün ve Büyük olan ALLAH'a aittir.






40:46 Onlara gündüz ve akşam ateş sunulacaklar. Dünyanın son gününde: "Firavunun taraftarlarını azabın en çetinine sokun."


40:47 Ateşte tartışırlarken, güçsüzler, büyüklük taslamış olanlara, "Biz sizin izleyicileriniz idik, öyleyse bu ateşin bir parçasını olsun bizden savabilir misiniz?" derler.


40:48 Büyüklük taslamış olanlar, "Hepimiz onun içindeyiz. ALLAH kulları arasında artık hüküm vermiştir" derler.


40:49 Ateştekiler, cehennemin gardiyanlarına, "Rabbinize yalvarın da bizden azabı hiç değilse bir gün hafifletsin" derler.


40:50 Onlar da derler ki, "Elçileriniz size apaçık delillerle gelmemiş miydi?" "Evet" derler. Bunun üzerine onlar, "Öyleyse kendiniz yalvarın. Ne var ki inkârcıların yalvarması sonuç vermez."


40:51 Biz elçilerimize ve gerçeği onaylayanlara bu dünya hayatında ve tanıkların duruşmalarda bulunacakları günde yardım ederiz.


40:52 O gün zalimlere özürleri bir yarar sağlamaz. Onlar laneti ve en kötü sonu hakederler.


40:69 ALLAH'ın ayet ve mucizelerine karşı mücadele edenlerin nasıl da çevrildiklerini görmez misin?


40:70 Onlar, kitabı ve elçilerimiz yoluyla gönderdiğimiz mesajı yalanladılar. İleride bilecekler.


40:71 Boyunlarında prangalar ve zincirlerle sürüklenecekler.


40:72 Kaynar suda, sonra ateşte yakılacaklardır.


40:73 Sonra onlara şöyle denir, "Nerde ortak koştuklarınız..."


40:74 "ALLAH'ın yanında?" Onlar da derler ki, "Bizi terkettiler. Meğer biz daha önce hiçbir şeye yalvarmıyormuşuz." ALLAH inkârcıları işte böyle saptırır.


40:75 Çünkü siz yeryüzünde gerçeğe dayanmadan seviniyor ve şımarıyordunuz.


40:76 Sürekli kalmak üzere cehennemin kapılarından giriniz. Büyüklük taslayanların yeri ne de kötüdür.


40:77 Öyleyse sabret; ALLAH'ın sözü gerçektir. Onlara söz verdiğimiz (cezalandırmanın) bir kısmını sana göstersek de, ondan önce hayatına son versek de, onlar bize döndürüleceklerdir.






41:19 ALLAH düşmanlarının ateşe sürüklenerek toplatılacakları gün…


41:20 Nihayet oraya vardıklarında, onların işitme, görme organları ve derileri yaptıkları hakkında tanıklık eder.


41:21 Derilerine, "Niçin bize karşı tanıklık ettiniz?" diye sorarlar. Onlar da, "Her şeyi konuşturan ALLAH bizi konuşturdu. Sizi ilk yaratan O'dur ve işte O'na döndürülüyorsunuz" derler.


41:22 Ne işitme ve görme organlarınızın, ne de derilerinizin aleyhinizdeki tanıklığını gizlemeye gücünüz yetmez. Buna rağmen siz yaptıklarınızın çoğunu ALLAH'ın bilemeyeceğini sanıyordunuz.


41:23 Rabbiniz hakkında bu düşünceniz sizi kaydırdı ve kaybedenlerden oldunuz.


41:24 Dayanırlarsa yerleri ateştir. Yok, hoş görülmek isterlerse özürleri kabul edilmeyecektir.


41:25 Geçmişlerini ve geleceklerini onlara güzel gösteren birtakım arkadaşları onlara atadık. Kendilerinden önce gelip geçmiş cin ve insan toplumları için gerçekleşen o söz kendileri için de geçerli oldu. Onlar kaybetmişlerdi.


41:26 İnkar edenler, "Kazanmanız için, bu Kuran'ı dinlemeyin, anlaşılmasını engelleyin" dediler.


41:27 İnkar edenlere şiddetli bir azabı tattıracağız ve yaptıklarının en kötüsüyle onlara karşılık vereceğiz.


41:28 ALLAH düşmanlarının cezası işte bu ateştir. Ayetlerimizi bile bile inkâr etmelerinin bir karşılığı olarak orası onların ebedi yurdu olacaktır.


41:29 İnkar edenler, "Rabbimiz, cinlerden ve insanlardan bizi saptıranları bize göster, onları ayaklarımızın altına alalım da en alçak olanlardan olsunlar" derler.


41:30 "Rabbimiz ALLAH'tır" dedikten sonra doğru yolu izleyenlerin üzerine melekler iner: "Korkmayın, üzülmeyin ve davetli olduğunuz bahçeyle sevinin."


41:31 "Dünya hayatında da, ahirette de sizin dostlarınız biziz. Orada canınızın çektiği ve istediğiniz her şey vardır."


41:32 "Bağışlayan ve Rahim olandan bir ağırlama olarak."







17:97 ALLAH kime yol gösterirse o kişi doğruyu bulmuştur. Kimi de saptırırsa onlar için O'ndan başka bir koruyucu da bulamazsın. Diriliş günü de onları kör, dilsiz ve sağır olarak yaka paça toplarız. Cehennemdir yerleri. Soğudukça alevlerini arttırırız.


17:98 Ayetlerimizi yalanladıkları, "Kemik ve ufalanmış toprak olduktan sonra biz mi yeni bir yaratılışla diriltileceğiz!" dedikleri için cezaları budur.






14:21 Hepsi ALLAH'ın huzuruna durduklarında. Zayıflar, büyüklük taslamış olanlara: "Biz sizin izleyicileriniz idik. Bizi ALLAH'ın azabından bir parça kurtarabilir misiniz?" dediler. Onlar da: "ALLAH bize bir yol gösterseydi biz de size gösterirdik. Artık sızlansak da dayansak da bizim için birdir, kaçıp kurtulacak bir yerimiz yok."


14:22 Karar yayımlandıktan sonra sapkın onlara şöyle dedi: "ALLAH size gerçeği söz verdi, ben ise size söz verdim ve sözümden caydım. Benim sizin üzerinize herhangi bir gücüm yoktu; ben sizi çağırdım, siz de bana katıldınız. Bundan dolayı beni kınamayın, yalnızca kendinizi kınayın. Ne siz beni kurtarabilirsiniz ne de ben sizi kurtarabilirim. Beni ortak koşmanızı zaten önce de inkâr etmiştim. Zalimler için acı bir azap vardır."


14:23 Gerçeği onaylayan ve erdemli davrananlar, içinden ırmaklar akan bahçelere sokulmuşlardır. Rab'lerinin izniyle orada sürekli kalırlar. Oradaki dirlik temennileri, "Selam" dır.







36:54 Bugün hiç kimseye en ufak bir haksızlık edilmez ve yaptığınızın karşılığından başkasını da görmezsiniz.


36:55 Bahçe halkı o gün zevk ve eğlence ile meşguldürler.


36:56 Eşleriyle birlikte gölgeliklerde, koltuklara yaslanmışlardır.


36:57 Onlar için meyveler ve istedikleri her şey vardır.


36:58 Rahim olan Rab'den söz olarak "selam" vardır.


36:59 Ey suçlular, siz bugün ayrılın.


36:60 Ey Adem'in çocukları, sapkına hizmet etmeyeceğinize dair sizden söz almamış mıydım? O sizin açık düşmanınızdır.


36:61 Bana hizmet edin. Bu en doğru yoldur.


36:62 Buna rağmen o, sizden birçok nesilleri saptırdı. Hiç aklınızı kullanmaz mıydınız?


36:63 İşte, size söz verilen cehennem budur!


36:64 İnkarınızın bir sonucu olarak orada yanınız.


36:65 O gün ağızlarına mühür vururuz da, bizimle elleri konuşur ve yapmış olduklarına da ayakları tanıklık eder.


36:66 Dilesek gözlerini büsbütün kör ederdik. Yolu bulmaya çalıştıklarında göremezlerdi.


36:67 Dilesek onları oldukları yerde dondurur ne ileri gidebilir ne de geri dönebilirlerdi.



18:103 De ki: "İş yapanların en kötüsünün kim olduğunu size bildireyim mi?"


18:104 "Onlar, iyi iş yaptıklarını zannettikleri halde dünyadaki çabaları boşa çıkanlardır."


18:105 Onlar, Rab'lerinin ayetlerini ve O'nunla karşılaşmayı inkâr edenlerdir. Bu yüzden işleri boşa çıkar ve diriliş gününde de onlar için bir değer biçmeyiz.


18:106 İnkar ettikleri, ayetlerimi ve elçilerimi hafife aldıkları için, onlara en uygun ceza cehennemdir.


18:107 Gerçeği onaylayıp erdemli davrananlara gelince, onlar durak olarak neşe ve mutluluk dolu bahçeleri haketmişlerdir.


18:108 Orada sürekli kalıcıdırlar, orayı hiçbir şeyle değişmek istemezler.






32:28 "O zafer ne zaman gerçekleşecek, doğru sözlüyseniz?" diye meydan okuyorlar.


32:29 De ki: "Zafer günü, inkârcıları onaylamaları bir yarar sağlamayacaktır; kendilerine bir başka şans da tanınmayacaktır."


33:64 ALLAH inkârcıları lanetlemiş ve onlara cehennemi hazırlamıştır.


33:65 Orada ebedi kalıcıdırlar. Ne bir veli (sahip) ne de bir yardımcı bulamazlar.


33:66 Yüzleri ateşte çevrildiği gün, "Keşke ALLAH'a itaat etseydik, keşke elçisine itaat etseydik" derler.


33:67 Derler ki, "Rabbimiz, sadatlarımıza/şeyhlerimize ve büyüklerimize uyduk; onlar da bizi yoldan saptırdılar."


33:68 "Rabbimiz, onlara iki kat ceza ver, onları büyük bir lanetle lanetle."






18:52 "Ortaklarım olduğunu ileri sürdüğünüz kişileri çağırın" diye emrettiği gün, onları çağırırlar da onlar kendilerine karşılık vermezler. Onların arasına bir öfke ve nefret uçurumu koymuşuzdur.


18:53 Suçlular ateşi gördüler ve içine düşeceklerini anladılar; ondan kaçacak bir yer de bulamadılar.






21:98 Siz ve ALLAH'ın yanında hizmet ettikleriniz cehennemin yakıtısınız; sizler oraya girmeye layıksınız.


21:99 Onlar tanrılar olsaydı oraya girmeyeceklerdi. Oysa hepsi orada ebedi kalıcıdırlar.


21:100 Onlar için orada iç çekip inlemek vardır; hiçbir şey de işitemezler.


21:101 Ancak kendilerine mutlu bir son belirlediklerimiz hariç, onlar ondan uzaklaştırılacaklardır.


21:102 Onun uğultusunu işitmezler. Canlarının istediği şeyler içinde ebedi kalırlar.


21:103 O en büyük korku onları üzmez. Kendilerini melekler, "İşte bu, size söz verilen gününüzdür!" diye karşılar.





25:11 Doğrusu, onlar o anı yalanladılar. O anı yalanlayanlara alevli cehennemi hazırladık.


25:12 Cehennem onları uzaktan görünce, onun öfkesini ve uğultusunu işitirler.


25:13 Zincirlenmiş olarak onun dar bir yerinden atıldıkları zaman yok olmayı isterler.


25:14 Bugün bir yok oluş değil, birçok yok oluş isteyin.


25:15 De ki: "Bu mu, yoksa erdemlilere bir karşılık ve dönüş yeri olarak söz verilmiş ebedi bahçe mi daha iyi?"


25:16 Onlar orada ebedi olarak dilediklerini elde ederler. Bu, Rabbin'in mutlak surette gerçekleşecek sözüdür.


25:17 Onları ve onların ALLAH'tan başka hizmet ettikleri topladığı gün, "Bu kullarımı siz mi saptırdınız, yoksa onlar mı yolu sapıttılar?" der.


25:18 "Sen yücesin, senin yanında kimseyi veliler kabul etmek bize yakışmaz. Fakat, sen onlara ve atalarına nimetler bağışladın. Nihayet, onlar mesajı unutup yozlaşan bir toplum oldular" diye karşılık verdiler.


25:19 Onlar sizin bu söylediklerinizi yalanlamış bulunuyorlar. Siz ne veto edebilir, ne de yardım edebilirsiniz. Hatta sizden zulmeden olursa ona da büyük bir azap tattırırız.


25:21 Bizimle karşılaşmayı ummayanlar, "Bize ya melekler inmeli, yahut Rabbimizi görmeliyiz!" dediler. Kendi kendilerine büyüklük taslamışlar ve azgınlıkta pek ileri gitmişlerdi.


25:22 Denetçileri gördükleri gün, suçlular için iç açıcı birgün olmayacaktır. "Tümüyle kuşatıldık!" derler.


25:23 Yapmış oldukları işlere bakar ve onları tamamıyla etkisiz hale getiririz.


25:24 O gün bahçe halkının kalacağı yer çok daha iyi olup daha güzel haberler işiteceklerdir.


25:25 Göğün bulut kütleleri halinde parçalanacağı ve meleklerin topluca indirildiği gün,


25:26 İşte o gün, yönetim tümüyle ve mutlak olarak Rahman'ındır. İnkarcılar için zor birgün olacaktır.


25:27 O gün zalim kimse (üzüntüden) elini ısırıp şöyle der: "Keşke, elçi ile birlikte aynı yolu tutsaydım."


25:28 "Vay bana, keşke falancayı arkadaş edinmeseydim."


25:29 "Beni, bana ulaşan mesajdan saptırdı. Gerçekten, sapkın insanı yarı yolda bırakır."


25:30 Elçi de "Rabbim, halkım Kuran'ı terketti" der.


25:34 Cehenneme zorla sürülenler, en kötü yere ve en çarpık yola sahip olanlardır.








26:88 O gün, paranın ve çocukların yararı olmayacaktır.


26:89 ALLAH'a mükemmel bir kalp ile gelenler hariç.


26:90 Erdemlilere bahçe sunulacaktır.


26:91 Azgınlar için de cehennem ortaya konacaktır.


26:92 Onlara şöyle denir, "Hani hizmet ettikleriniz nerede"


26:93 "O ALLAH'tan aşağı? Size şimdi yardım edebiliyorlar mı? Kendilerine bile yardımları dokunabiliyor mu?"


26:94 Azgınlarla birlikte tepetakla oraya atılacaklardır.


26:95 İblis'in tüm askerleri de…


26:96 Orada çekişerek şöyle konuşacaklar:


26:97 "ALLAH'a andolsun, biz gerçekten çok açık bir sapıklık içinde imişiz."


26:98 "Çünkü sizi evrenlerin Rabbine denk tutuyorduk."


26:99 "Bizi saptıranlar suçlulardı."


26:100 "Şimdi bizim ne şefaatçimiz var."


26:101 "Ne de yakın bir dostumuz."


26:102 "Bir şansımız daha olsaydı da, gerçeği onaylayanlar olsaydık."


26:103 Bunda bir ders var; ancak çoğunluk onaylamaz.


26:104 Kuşkusuz senin Rabbin Üstündür, Rahim'dir.


26:201 Acı azabı görünceye kadar onu onaylamazlar.


26:202 Onlara ansızın, beklemedikleri bir anda gelecektir.


26:203 O zaman, "Bize biraz daha süre verilmez mi?" derler.


26:204 Onlar, hâlâ cezamıza karşı meydan mı okuyorlar?


26:205 Gördüğün gibi, biz onları yıllarca yaşatsak


26:206 Ve sonra kendilerine söz verilen başlarına gelse,


26:207 O tattıkları nimetler kendilerine bir yarar sağlamaz.


26:208 Biz uyarıcıları olmayan hiçbir kenti yok etmedik.


26:209 Bu bir uyarı ve mesajdır; çünkü biz haksızlık etmeyiz.







27:84 Geldikleri zaman, "Ayet ve mucizelerimi bilginizle kavramadığınız halde yalanladınız mı? Yoksa yaptığınız neydi?" der.


27:85 Haksızlık ettikleri için verilen söz başlarına gelir ve artık konuşamazlar.


27:89 Kim iyilik getirirse, ona ondan daha iyisi verilir ve onlar o günün korkusundan güvenlikte olurlar.


27:90 Kim kötülük getirirse, ateşe yüzüstü kapaklanır." Yaptıklarının karşılığından başkasını mı bekliyordun? "







28:62 Gün gelir, onlara, "Ortaklarım olduklarını iddia etmekte olduklarınız hani nerede?" diye seslenir.


28:63 Aleyhlerinde yargının gerçekleştiği kimseler, "Rabbimiz, şunlar bizim saptırdığımız kimselerdir; biz kendimiz sapmış olduğumuz için onları saptırdık. Onları bırakıp sana sığınıyoruz. Onlar aslında bize hizmet etmiyorlardı" derler.


28:64 Onlara, "Haydi ortaklarınızı (yardıma) çağırın!" denir. Bunun üzerine onları çağırırlar, ancak kendilerine karşılık vermezler. Azabı görürler ve doğru yolda bulunmadıklarına yanarlar.


28:65 O gün onlara seslenerek, "Elçilere nasıl bir cevap verdiniz?" der.


28:66 O gün gerçekleşen olayları kavrayamayacaklar ve birbirlerini sorgulayamayacaklardır.


28:67 Kim tövbe eder, gerçeği onaylar ve erdemli davranırsa işte o zaman başarılı olabilir.


28:74 Onlara seslendiği gün, "Benim ortaklarım olduğunu sandığınız kimseler nerede?" der.


28:75 Her bir toplumdan bir tanık seçer ve "Delilinizi getirin" deriz. Böylece, tüm gerçeğin ALLAH'a ait olduğunu öğrenecekler ve uydurmuş oldukları şeyler kendilerini bırakıp kaybolacaktır.








34:31 İnkarcılar, "Biz ne bu Kuran'ı ne de ondan öncekileri onaylamayız" dediler. Zalimleri, Rab'leri huzurunda duruşma sırasında birbiriyle atışırken bir görseydin! (Öğrenim, araştırma, ekonomik, politik v.b. yönlerden) güçsüzleştirilenler, büyüklük taslamış olanlara, "Siz olmasaydınız biz gerçeği onaylayan kişiler olurduk" derler.


34:32 Büyüklenenler, güçsüzleştirilen izleyicilerine, "Size hidayet geldikten sonra biz mi sizi saptırdık? Hayır, suçlu olanlar sizdiniz" derler.


34:40 Hepsini topladığı gün meleklere, "Şunlar mı size hizmet ediyordu?" der.


34:41 Dediler ki, "Sen yücesin, velimiz (dostumuz) onlar değil, Sensin. Hayır, onlar cinlere hizmet ediyorlardı. Çokları onları onaylıyordu."


34:42 O gün birbirinize yarar ve zarar veremezsiniz. Zalimlere, "Yalanlamakta olduğunuz ateş azabını tadın" deriz.


34:43 Kendilerine apaçık ayetlerimiz okunduğunda, "Bu, kesinlikle, sizi atalarınızın hizmet etme yolundan saptırmak isteyen bir adamdır." Dahası, "Bu uydurulmuş bir iftiradan başka bir şey değildir" dediler. İnkarcılar, kendilerine gelen gerçek için, "Besbelli, bu bir büyüdür" dediler.


34:44 Onlara, inceleyecekleri bir Kitap vermemiş ve senden önce onlara bir uyarıcı göndermemiştik.


34:45 Onlardan öncekiler yalanladılar. Halbuki onlara verilenlerin onda birine ulaşmamışlardı. Elçilerimi yalanladılar. Beni tanımamak da nasılmış?







38:49 Bu bir mesajdır: Erdemliler için güzel bir gelecek,


38:50 Ve kapıları kendilerine açılmış Adn bahçeleri vardır.


38:51 Orada konfor içinde bol meyve ve içecek isterler.


38:52 Yanlarında gözlerinin içine bakan yaşıtları vardır.


38:53 Hesap Günü için size söz verilen budur.


38:54 Bizim bu rızkımız tükenmez.


38:55 Bu böyledir; azgınlar ise kötü bir yeri hakederler.


38:56 Cehennemde yanarlar; ne kötü bir duraktır.


38:57 İşte onu tatsınlar: Kaynar su ve irin.


38:58 Bunlara benzer daha başkaları da vardır.


38:59 "Bunlar sizinle birlikte paldır küldür sürüklenen bir gruptur." (denilince, cehennemdeki liderler:) "Onlar hoş gelmediler. Onlar ateşte yanacaklar."


38:60 Onlar da derler ki, "Aslında siz hoş gelmediniz. Bizi bu duruma siz soktunuz; ne kötü bir son!"


38:61 "Rabbimiz, kim bizi bu duruma soktuysa onun cezasını ateşte ikiye katlayarak arttır" diye eklerler.


38:62 "Nasıl oluyor da kötü olarak saydığımız insanları göremiyoruz?"


38:63 "Onları aşağılayıp durduk. Yoksa onları gözlerimizden mi kaçırdık?"


38:64 Cehennem halkının birbiriyle çekişmesi bir gerçektir.


38:65 De ki: "Ben sadece bir uyarıcıyım. Tek ve Egemen olan ALLAH'tan başka bir tanrı yoktur."


38:66 Göklerin, yerin ve aralarındakilerin Rabbi; Üstündür, Bağışlayandır.


39:24 Diriliş Gününün azabından yüzünü koruyan kimse gibisi var mıdır? Zalimlere, "Kazandığınızın sonucunu tadın!" denir.


39:25 Onlardan öncekiler de yalanladılar ve ceza, onların beklemedikleri bir yerden gelmişti.


39:26 ALLAH onlara dünya hayatında rezilliği tattırdı. Ahiret cezası ise daha büyüktür. Bir bilselerdi.







56:7 Sizler de üç bölüme ayrılırsınız.


56:8 Mutlular ne kadar da mutludurlar!


56:9 Mutsuzlar ne kadar da mutsuzdurlar!


56:10 Bir de ileri geçen öncü seçkinler vardır.


56:11 Onlar (Tanrı'ya) yaklaştırılanlardır.


56:12 Nimet bahçelerinde…


56:13 Onların büyük bir kısmı önceki nesillerden,


56:14 Küçük bir kısmı da sonraki nesillerdendir.


56:15 Lüks mobilyalar üzerinde,


56:16 Karşılıklı yaslanmışlardır.


56:17 Onlara ölümsüz gençler servis yaparlar.


56:18 Kaynaktan doldurulmuş bardaklar, sürahiler ve kadehlerle.


56:19 Ne ara verirler ne de yorulurlar.


56:20 Ve beğendikleri meyveler…


56:21 Canlarının çektiği kuş etleri…


56:22 Güzel eşler…


56:23 Korunmuş inciler gibi…


56:24 Yapmış olduklarına bir karşılık olarak verilir.


56:25 Orada ne bir saçmalık, ne de günaha sokan bir söz işitirler.


56:26 Sadece, "Selam, selam" derler.


56:27 Sağ tarafta olanlar sağ tarafta olacaklar!


56:28 Dikensiz meyve ağaçları,


56:29 Salkımları sarkmış muz ağaçları,


56:30 Uzamış gölgeler,


56:31 Fışkıran sular,


56:32 Ve bol meyveler içindedirler.


56:33 Bunlar ne tükenirler, ne de yasak edilirler!


56:34 Ve onlar yükseltilmiş mobilyalar üzerindedirler.


56:35 Biz kadınları yeniden biçimlendirdik.


56:36 Onları gençleştirdik.


56:37 Mükemmel biçimde eşlenmişlerdir.


56:38 Sağ tarafta olanlar içindir.


56:39 Onların birçoğu önceki nesillerdendir.


56:40 Onların birçoğu da sonraki nesillerdendir.


56:41 Sol tarafta bulunanlar, sol tarafta olacaklardır.


56:42 İşleyen ve kaynayan bir azap içindedirler.


56:43 Sıcak gölgeler altındadırlar.


56:44 Ne soğuktur, ne de yararlı.


56:45 Bundan önce onlar konfor içinde şımarmışlardı.


56:46 Büyük günahı işlemekte direniyorlardı.


56:47 Diyorlardı ki, "Biz öldükten, toz ve kemiğe dönüştükten sonra mı diriltileceğiz?"


56:48 "Önceki atalarımız da mı?"


56:49 De ki: "Öncekiler de, sonrakiler de."


56:50 "Bilinen günün buluşma anı için toplanacaklardır."


56:51 "Sonra da siz, ey sapıtmışlar, ey yalanlayıcılar"


56:52 "Zakkum ağacından yiyeceksiniz."


56:53 "Onunla karnınızı dolduracaksınız."


56:54 "Ve üzerine kaynar su içeceksiniz."


56:55 "Susamış devenin içişi gibi içeceksiniz."


56:56 Yargı gününde işte böyle ağırlanacaklardır.







69:19 Kitabı sağından verilen, "Alın kitabımı okuyun" der,


69:20 "Hesabımla karşılaşacağımı bekliyordum."


69:21 O mutlu bir yaşantı içindedir,


69:22 Yüksek bir bahçede,


69:23 Meyveleri ulaşılabilecek mesafededir.


69:24 Geçmiş günlerinizde yaptığınız işlerden ötürü afiyetle yiyiniz, içiniz.


69:25 Kitabı solundan verilenlere gelince, onlar, "Keşke kitabım bana verilmeseydi" der,


69:26 "Hesabımın ne olduğunu öğrenmeyeydim."


69:27 "Keşke ölümüm sonum olsaydı."


69:28 "Param bana yaramadı."


69:29 "Tüm gücümü yitirdim."


69:30 Yakalayın, bağlayın onu.


69:31 Ve sonra cehennemde yakın.


69:32 Sonra, onu yetmiş arşın boyunda bir zincire vurun.


69:33 Çünkü o, Yüce ALLAH'ı onaylamıyordu.


69:34 Yoksullara yedirmeye de çalışmıyordu.


69:35 Bu yüzden onun buralarda bir dostu yoktur.


69:36 Hiçbir yiyeceği de… İrin hariç,


69:37 Onu ancak günahkarlar yer.






74:38 Her kişi kendi günahıyla mahkûm olur.


74:39 Ancak sağ tarafta olanlar hariç;


74:40 Bahçeler içindedirler, sorarlar,


74:41 Suçlulara:


74:42 "Sizi bu cezaya sokan nedir?"


74:43 Diyecekler ki, "Desteklemezdik/namaz kılmazdık"


74:44 "Yoksula da yedirmezdik."


74:45 "Biz, boş şeylere dalanlarla birlikte dalardık."


74:46 "Yargı gününü yalanlardık."


74:47 "Nihayet (şimdi) kesin gerçeğe ulaştık."


74:48 Aracıların şefaati onlara bir yarar sağlamaz.






84:7 Kitabı sağ taraftan verilen,


84:8 Kolay bir hesaba çekilecek,


84:9 Ve arkadaşlarına sevinç içinde dönecektir.


84:10 Kitabı arkasından verilen ise,


84:11 Yok olmayı arzulayacak,


84:12 Ve bir ateşte yanacaktır.


84:13 Oysa arkadaşları arasında sevinçliydi;


84:14 Bir daha (Rabbine) dönmeyeceğini sanmıştı.


84:15 Doğrusu, Rabbi onu görmektedir.








14:13 İnkârcılar elçilerine, "Ya bizim dinimize geri dönersiniz ya da sizi yurdumuzdan kovarız!" dediler. Rab'leri onlara, "Zalimleri yok edeceğiz" diye vahyetti,


14:14 "Onlardan sonra o yurda sizi yerleştireceğiz. Bu, otoriteme saygı duyan ve tehditlerimden korkanlar içindir."


14:15 Zafer istediler, böylece her inatçı zorba perişan oldu.


14:16 Ardından da cehennem… Tadı bozuk sudan içirilirler.


14:17 Onu yutmaya çalışır, ama boğazından geçiremez. Ölüm kendisine her yandan gelir, ama ölemeyecek. Ardından da çetin bir azap gelecektir.






16:24 Kendilerine, "Rabbiniz ne indirdi?" denildiğinde, "Geçmişlerin efsanelerini…" diye yanıtlarlar.


16:25 Diriliş gününde kendi günahlarının tamamını, ayrıca saptırdıkları kimselerin günah yüklerinden de bir payı bilgisizce yüklenirler. Yükleri ne de kötüdür.


16:26 Kendilerinden öncekiler de tuzak kurmuşlardı; ancak ALLAH, binalarını temelinden yıkmış, üzerlerindeki tavan başlarına çökmüştü; azap onlara ummadıkları yerden gelmişti.


16:27 Sonra, diriliş gününde onları rezil eder ve "Uğrunda tartışıp mücadele verdiğiniz ‘ortaklarım' nerede" der. Kendilerine bilgi verilenler de şöyle derler: "Bugün rezillik ve kötülük kafirleredir."


16:28 Onlar ki, nefislerine zulmedip dururlarken melekler canlarını alır. Sonunda teslim olup "Biz herhangi bir kötülük yapmıyorduk" derler. Hayır, ALLAH sizin yaptıklarınızı iyi bilir.


16:29 İçinde sürekli kalacağınız cehennemin kapısından girin. Kibirlenenlerin yeri ne kötüdür.






22:19 İşte şunlar, Rab'leri hakkında tartışan iki karşıt gruptur. İnkarcı olanlar için ateşten elbiseler biçilir ve başlarından aşağı kaynar su dökülür.


22:20 Onunla karınlarında ne varsa, derileriyle birlikte eritilir.


22:21 Onlar için demirden topuzlar vardır.


22:22 Her ne vakit oradaki sıkıntıdan çıkmak isteseler oraya geri çevrilirler: "Yakıcı azabı tadın."






22:25 İnkar edenler, yerli ve dışarıdan gelen tüm insanlar için eşit olarak ayırdığımız Sınırlanmış Mescid'den ve ALLAH'ın yolundan geri çevirenler ve orada zulüm ve sapıklık arayanlar, tarafımızdan acı bir azap tadacaklardır.


22:56 Yönetim ve otorite, o gün tümüyle ALLAH'a aittir. Onların arasında hüküm verecektir. Gerçeği onaylayıp erdemli davrananlar nimet bahçelerindedir.






35:36 İnkar edenler için cehennem ateşi vardır. Ne ölmelerine izin verilir, ne de onlardan cehennem cezası hafifletilir. Nankörleri böyle cezalandırırız.

35:37 Orada, "Rabbimiz, bizi çıkar da yapmış olduğumuzdan farklı işler yapalım" diye feryat ederler. Öğüt alabilecek bir kişinin öğüt alabileceği kadar uzun bir süre sizi yaşatmadık mı? Size uyarıcı da gelmişti. Öyleyse tadın. Zalimlerin yardımcısı yoktur.


35:38 ALLAH göklerin ve yerin geleceğini ve gizemlerini bilendir. O, göğüslerin gizlediğini Bilendir.






52:13 Cehennem ateşine itildikleri gün:


52:14 İşte, yalanlamakta olduğunuz Ateş budur.


52:15 Bu bir büyü müdür, yoksa siz mi görmüyorsunuz?


52:16 Orda yanın. İster sabredin, ister sabretmeyin sizin için değişmeyecektir. Yaptığınızın karşılığını görmektesiniz.






76:4 İnkarcılar için zincirler, prangalar ve alevli bir ateş hazırlamışızdır.






13:22 Ve onlar ki sadece Rab'lerinin onayını kazanmak için sabredip direnirler, namazı gözetirler, kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli ve açık yardım için harcarlar ve kötülüğü iyilik ile savarlar. Son durağı onlar hak etmişlerdir.


13:23 Adn bahçelerine girerler. Atalarından, eşlerinden ve soylarından iyi olanlar da onunla beraberdir. melekler de her kapıdan yanlarına varırlar.


13:24 "Sabrettiğinizden ötürü selam (barış ve huzur) size olsun. Bu ne güzel son durak!"



16:30 Erdemlilere, "Rabbiniz ne indirdi?" denir. "İyilik" diye karşılık verirler. Bu dünyada güzel davrananlar için güzellik vardır. Ahiret yurdu ise daha hayırlıdır. Erdemlilerin yurdu ne de iyidir.


16:31 İçlerinden ırmaklar akan Adn bahçelerine girerler. Orada her diledikleri şeyi bulurlar. ALLAH erdemlileri işte böyle ödüllendirir.


16:32 İyi durumdayken melekler canlarını almaya geldiklerinde, "Selam size olsun. Yaptıklarınızın karşılığı olarak bahçeye giriniz" derler.






22:23 ALLAH gerçeği onaylayıp erdemli bir hayat sürenleri içlerinden ırmaklar akan bahçelere sokar. Orada altın bilezikler ve inciler takınırlar. Orada giysileri de ipektir.


22:24 Onlar sözün güzeline iletilmişlerdir, onlar En Çok Övülen'in yoluna iletilmişlerdir.






35:32 Sonra kullarımızdan seçtiklerimizi kitaba varis kıldık. Onlardan kimi kendilerine zulmedenlerdir, kimi orta yolu tutar, kimi de ALLAH'ın izniyle iyi işlerde öncüdür. İşte büyük lütuf budur.


35:33 Sonsuzluğa dek süren bahçelere gireceklerdir. Orada altın bilezikler ve inciler takacaklardır, oradaki elbiseleri ise ipektendir.


35:34 Ve derler: "Endişelerimizi gideren ALLAH'a övgüler olsun. Rabbimiz gerçekten Bağışlayandır, Takdir Edendir."


35:35 "O ki lütfuyla bizi durulacak yurda yerleştirdi. Orada ne bir yorulma ne de bir bıkkınlık duyarız."



Hoşça kalın!





Yorumlar