İbrahim Peygamber Kimdir?




İbrahim veya Abraham, yaklaşık olarak MÖ 2. binyılda yaşadığına inanılan İbranî dinî şahsiyet. İslam'a göre bir peygamber, Musevilik ve Hristiyanlığa göre ise din büyüğüdür. İshak ve İsmail'in babası olduğuna; Yahudilerin İshak'ın soyundan geldiğine, İsmail'in ise İslam peygamberi Muhammed ve Arapların atalarından olduğuna inanılır.


Ibrahim Peygamber'in nesebi Nuh Peygamber'in oglu Sam'a dayanir. Nuh'un vefati ile İbrahim arasinda iki peygamber (Hud / Sâlih) vardir.


Bugüne kadar Aramilerin atası kabulü ile, İbrahim Peygamber’ in içinde bulunduğu kavime “İbrani” dendi. İbrani, kelimesinin aynı zamanda Hitit ve Mısır kaynaklarında ”İbri, İbru, Apiru” ya da “Hebrev” (İbranice “Hibri”); kelimelerinden türetildiği iddia edilmiştir. Mısır yazıtlarına göre; “Apiru”; “ötekiler-öte yanın insanı” demektir. Bunlar Mısır’ da “paralı askerlik yapan ve köle gibi kullanılan, isyankar insanlar” olarak tarif edilmiştir. Bazı tarihçiler, Hebrev’ in çölde göçebe yaşadığını, bundan dolayı Mısır’ daki “Apirular” olamayacağı idda ederler.

Mari kazılarında çıkan mektuplarda Tanrı’ dan vahiy alan peygamberlerden bahsedilmekte, bunlar erkek ise “Apilu”, kadın ise; “Apiltu”  denirdi. Apilu ya da Apiltu anlam olarak;  başka bir Tanrı’dan vahiy alandır ki, yani  “ötekiler yada öte yanın insanı olarak”  isimlendi. Tanrı ile konuşan ve ondan vahiy alan kişiler yani Peygamberler, tarihin ilk çağında İbranilerden önce de görülmektedir.


Tevrat'ta, İbrahim'in yaşadığı yer olarak belirtilen Ur şehrinin, Mezopotamya bölgesinin güneyinde yer aldığı ifade edilir. Oysa geçtiğimiz yüzyıl da bulunan yazıtlar, bunun tersini söyler. İbranice metinde, Ur-Kasdim olarak geçen yer, Mari'de bulunan çivi yazılı belgelere göre, güney Mezopotamya değil, kuzeyde Harran civarındadır.


MÖ.2000 'lerde 3. Ur çağında, Nuzi ve Mari, daha geç çağda Hitit ve Ugarit çivi yazılı metinlerine göre, kuzeyde Ur adı verilen bazı koloniler kurulmuştur. Ugarit metinlerinde, 'Ur-a'nın tüccarlarının Ugarit'e geldiklerinde orada devamlı kalamayacakları, kış mevsiminde, kendi şehirleri olan 'Ur-a'ya dönecekleri yazılmaktadır. Buna göre, 'Ur-a'nın, Harran civarında olması gerekir. 'Ur-a'nın, 'Urfa' olması muhtemeldir. Çünkü Urfa'nın eski isimleri; Ur, Urha, Al-Ruha, Roha ve Khurrai dir.


İbraniler; temelde Ortadoğu’ ya hakim Sami ırkından gelmektedir.
Fakat Samileri tam bir ırk olarak ayırmak mümkün değildir. Ancak dil, din, kültür, yaşantı gibi ortak noktalarda birliktelik kurulabilir. Samilerin dininin ortak özelliği;  monotheistlik (Tek Tanrıcılık) olmuştur.


Kuran-ı Kerim’ e göre;
“İbrahim ne Yahudi, nede Hıristiyandı, ama Hanif’ ti, Müslim’ di. Puta tapanlardan değildi.”  (Ali İmran-67)
Yüce ayeti vardır.
“Apiru”  ya da  “Apilu” tabiri ise Hanif tabiri ile birebir uyuşarak,  “ötekiler-öte yanın insanı” anlamdadır. İbrahim Peygamber, Appiru, Hibri yani öteki dine inanan, Hanif, Hanpa, yani diğer dinden olan, yada “Puta tapanlardan değildi.” Kelimenin tarihteki anlamı araştırması yukarıdaki ayeti doğrular.


Allah'ın varlığını kendi akıl ve mantığıyla bulmuştur. Allah ona Halil'im (dostum) diye buyurdu. Onun için «Hâlilürrahman» olarak zikredilir. Kendisine on suhuf (forma) verildi. Oğulları, İsmail ve İshak 'dan ziyade soyundan daha bir çok peygamber geldiği için «Ebü'l enbiya» (peygamberler babası) da denilmiştir. Beni İsrail oğlu olan İshak, Arap kavmi ise diğer oglu İsmail'den türemiştir.


İbrahim Peygamber hakkında Allah « Halil'im » demiştir. Bu da onun Allah'ı arayıp bulmasındandır. Bunun için Kur'an-ı Kerim'de şunlar buyrulmuştur : «Böylece biz, kesin iman edenler olması için İbrahim'e göklerin ve yerin melekûtunu gösteriyorduk. Gecenin karanlığı onu kaplayınca bir yıldız gördü, Rabbim budur, dedi. Yıldız batınca, batanları sevmem, dedi. Ay'ı doğarken görünce, Rabbim budur, dedi. O da batınca, Rabbim bana doğru yolu göstermezse elbette yoldan sapan topluluklardan olurum,dedi. Güneşi doğarken görünce de, Rabbim budur, zira daha büyük, dedi. O da batınca, dedi ki : Ey kavmim ! Ben sizin (Allah'a) ortak koştuğunuz şeylerden uzağım » . Bu olay resmi olarak bakılırsa İbrahim'in peygamberlik başlangıcıdır. Bundan sonra İbrahim Bâbil kavmine Allah'ın emirlerini tebliğ etmeye basladı ve bir çok delil gösterdi.



İBRAHİM PEYGAMBER NEMRUT’A KARŞI


İbrahim Peygamber kendini ilahlaştıran bir yöneticinin hüküm sürdüğü dönemde yaşamış ve Kur'an'dan elde edilen ipuçları, bu adayı belirginleştirmemizde yol işareti olmuştur.


"Allah'ın, kendisine mülk verdiği o kimseyi, görmedin mi? Ki o, İbrahim'le Rabb'i konusunda, mücadele ediyordu. İbrahim dediği zaman, benim Rabb'im O ki, diriltir ve öldürür. (Nemrut) dedi ki: 'Ben de diriltir ve öldürürüm.' İbrahim dedi ki: 'Muhakkak benim Rabb'im, Güneş'i, doğudan getiriyor, sen de onu, batıdan getir.' (Bunun üzerine) o hakkı örten, şaşırdı. Muhakkak Allah, zalim kavmi hidayete erdirmez. "


[BAKARA(2)/258]


Bu ayetin bize verdiği ipuçları şunlardır: Birincisi, aradığımız Nemrut oldukça büyük bir devletin kralıdır. İkincisi, çok açık bir şekilde "tanrılık" iddiasında bulunmaktadır. Üçüncüsü, gök cisimlerine kutsiyet atfeden bir kraldır.


O çağlarda, Mezopotamya'da, Agadeli Sargon'dan, Hammurabi'ye kadar olan kralları, burada tek tek anlatmak mümkündür. Ancak bu detaylar, bize İbrahim dönemi hakkında fazla fikir vermeyecek, aksine daha fazla kafa karıştıracaktır. Hammurabi'ye kadar geçen tarihsel süreç, detaylı bir şekilde incelendiğinde, karşımıza çıkan en somut 'Nemrut' adayı, 'Naram-Sin'dir.


Güneş, Ay ve Venüs tanrı simgeleri altında Naram-Sin Harran; Ay, Güneş, Venüs gezegenler ve yıldızların kutsal sayıldığı eski Mezopotamya putperestliğinin, önemli merkeziydi. Harran'da Astronomi ilerlemişti. Daha sonra Hıristiyanlar, Harran'a, Putperest şehri anlamına gelen "Hellenopolis" adını vermişlerdir. Dünyadaki üç büyük felsefe ekolünden birisi, "Harran ekolü"dür.


Edward Bocon'un, M.Ö. 5-6. yüzyıllarda, Urfa'ya giden Aeteria'dan aktardıklarına göre; Urfa'da, Ay, Güneş, Jüpiter, Merkür, Satürn ve Mars'a tapılmaktadır. Şehrin kapılarından birinin adı, Beth-Şemes'dir. Ve yine Hıristiyanlıktan önceki Urfa paralarında, hilal şeklinde Ay bulunduğu ifade edilir.


Mezopotamya'nın çeşitli yerlerinde yapılan kazılarda, MÖ.3000'lerden başlayarak İsa'ya kadar tarihlenebilen on binlerce kil tablet bulundu. Böylece Tevrat'ta anlaşılmayan birçok mesele anlaşılmıştır. Bütün bu buluntularda, İbrahim ve ailesinin yaşamlarına ve dinlerine ait birçok kanıt elde edilmiştir. Ve onlarla ilgili şehir adları, gittikleri yerler, kullandıkları eşyalar kısmen saptanmıştır.


İbrahim'in ataları olarak geçen şahıs adlarının, Harran yöresinde ki yer adları olması, bilim dünyasını oldukça şaşırttı. İbrahim'in bir kardeşinin adı olan Harran, şehir olarak bilinmektedir. İslam bilginlerine göre Harran, tufandan sonra kurulan ilk şehirdir.


Bazı anlatımlar, Naram-Sin'in krallığının çöküşünü, Guti istilacılarının yol açtığı geniş yıkıma bağlasa da; yakın tarihli ve arkeolojik araştırmalar, Naram-Sin'in krallığının çöküşünün, "şiddetli kuraklık ve kaos" sonucu olduğunu ortaya koymuştur.


Science Dergisi'nin, Ağustos 1993 sayısında yayınlanan; "Üçüncü Binyıl Kuzey Mezopotamya Medeniyetinin Doğuşu Ve Çöküşü" isimli makalenin şu satırları ise oldukça anlamlıdır:


"Arkeolojik veriler ve topraktan elde edilen stratigrafik veriler, üçüncü milenyum Kuzey Mezopotamya'sındaki yağmurla beslenen tarım medeniyetinin başlangıç, gelişim ve çöküşü hakkında bize bilgi veriyor. Milattan önce 2200 yılları civarında, volkanik bir patlamanın arkasından; kuraklıkta belirgin bir artış ve rüzgâr sirkülâsyonu, toprağın kullanımında kayda değer bir bozulmaya sebep olmuştur. Bu aniden gerçekleşen iklim değişiminin; bölgenin terk edilişine, insanların firarına ve 'Akad imparatorluğunun çöküşüne' sebep olduğu apaçık ortadadır. Komşu bölgelerde de senkronize yaşanan çöküşler, bu ani iklim değişiminin, çok geniş çaplı olduğuna işaret etmektedir."


Bu araştırma, İbrahim Kavmi'nin nasıl helak olduğu konusunda çok açık bir fikir vermektedir.


Genel bir çerçeve vermesi açısından İbrahim Peygamber’in tarihini kısaca geçmenin aşağıdaki Kuran ayetlerinin daha akılda kalıcı olmasını sağlayacağını düşünerek devam ediyorum…


2:124...132- Rabbi, bir zamanlar İbrahim'i birtakım kelimelerle sınamış; o da onları tamamlamıştı: "Seni insanlara önder yapacağım" demişti. "Soyumdan da?.." deyince, "Zalimler benim sözüme dahil olmaz" buyurmuştu.Ev'i halk için bir odak noktası ve bir güven yeri kıldık. İbrahim'in makamını bir namaz yeri olarak kullanın. "Ziyaretçiler, kendini ibadete verenler ve eğilip secde edenler için ikiniz Evimi temiz tutun" diye İbrahim ve İsmail'i görevlendirmiştik. İbrahim, "Rabbim, burayı güvenlik yeri kıl. ALLAH'a ve ahiret gününü onaylayan halkına ürünlerle rızık ver" deyince, "İnkar edene de rızık vereceğim. Onu kısa bir süre geçindirir, sonra onu ateş cezasına mahkûm ederim. Ne kötü bir uğrak yeridir orası!" dedi.İbrahim, İsmail ile birlikte Ev'in temellerini yükseltiyor: "Rabbimiz, bizden kabul et, şüphesiz sen İşitensin, Bilensin.""Rabbimiz, ikimizi sana barış içinde teslim olanlar (Müslümanlar) yap. Soyumuzdan da sana barış içinde teslim olan bir topluluk çıkar. Bize nasıl ibadet edeceğimizi göster, sana yönelmemizi kabul et, kuşkusuz sen yönelişleri kabul edensin, Rahimsin.""Rabbimiz, onların arasından, ayetlerini onlara okuyacak, onlara kitabı ve bilgeliği öğretecek ve onları temizleyecek bir elçi gönder. Sen Yücesin, Bilgesin."Kendini kandırandan başkası İbrahim'in dininden yüz çevirmez. Onu bu dünyada seçtik, ahirette de erdemli kişilerden olacak.Rabbi, kendisine "Barış içinde teslim ol" dediğinde; "Evrenlerin Rabbine barış içinde teslim oldum" diye karşılık vermişti.İbrahim ve daha sonra Yakup şunu çocuklarına öğütledi: "Evlatlarım! ALLAH sizin için bu dini seçti; Müslüman olarak ölmeye bakın."


2:258,259,260- ALLAH kendisine hükümdarlık verdiği halde, İbrahim ile Rabbi hakkında tartışan dikkatini çekmedi mi? İbrahim, "Benim Rabbim O'dur ki yaşatır ve öldürür" deyince, "Ben de yaşatır ve öldürürüm" demişti. İbrahim, "ALLAH güneşi doğudan getiriyor. Sen de batıdan getirsene" deyince inkârcı adam şaşırıp kalmıştı. ALLAH zalim toplumu doğruya iletmez. Yahut şu kimse gibisi de… Altı üstüne gelmiş yıkıntı bir kasabaya uğrar ve "ALLAH bunu ölümünden sonra nasıl diriltebilir" der. Bunun üzerine ALLAH onu yüz sene ölü bıraktıktan sonra diriltti. "Burada ne kadar kaldın" dedi. "Birgün yahut günün bir parçası kadar kaldım" dedi. "Hayır, sen yüz yıl kaldın. Yiyeceğine ve içeceğine bak hâlâ bozulmamış. Eşeğine de bak. Seni halk için bir delil yaptık. Kemiklere dikkat et, onları nasıl üstüste koyuyor, sonra onlara nasıl da et giydiriyoruz." Durum kendisine aydınlanınca, "Artık ALLAH'ın her şeye gücü yettiğini biliyorum" dedi. İbrahim, "Rabbim, ölüleri nasıl dirilttiğini bana göster" demişti. "Yoksa onaylamıyor musun" dedi. "Elbette; ancak kalbimi güçlendirmesi için" dedi. "Dört kuş al ve onları iyice incele. Sonra her bir dağın üzerine onlardan bir parça yerleştir. Daha sonra onları çağır. Sana hemen gelecekler. Bilesin ki ALLAH Güçlüdür, Bilgedir" dedi.


3:65,66,67,68: Ey kitap halkı, neden İbrahim hakkında tartışıp duruyorsunuz? Oysa İncil de Tevrat da ondan sonra indirildi. Aklınızı kullanmaz mısınız? Bilgi sahibi olduğunuz konularda tartışıp duruyorsunuz! Peki hakkında hiçbir bilgiye sahip olamadığınız bir konuda nasıl tartışabiliyorsunuz? Siz bilmeyebilirsiniz; ama ALLAH bilir.İbrahim ne Yahudi idi ne de Hıristiyan; tektanrıcı bir Müslü­mandı. Hiçbir zaman ortak koşanlardan olmadı.İnsanların İbrahim'e en yakın olanları, onu izleyenler, bu peygamber ve gerçeği onaylayanlardır. ALLAH gerçeği onaylayanların egemeni ve dostudur.


3:95- De ki: "ALLAH doğruyu söyler; İbrahim'in tektanrıcı dinine uyun. O ortak koşanlardan olmadı."


4:125- ALLAH'a teslim olarak iyilik yapan ve İbrahim'in tek tanrıcı dinine uyandan daha güzel bir dine kim sahip olabilir? ALLAH İbrahim'i arkadaş edindi.


6:74...81- İbrahim, babası Azer'e şöyle demişti: "Heykelleri mi tanrı ediniyorsun? Seni ve halkını tümüyle apaçık bir sapıklık içinde görüyorum."Kesin bir onaylamaya sahip olması için, İbrahim'e göklerin ve yerin yönetimini şöylece gösterdik:Üzerine gece basınca bir gezegen gördü, "Budur benim Rabbim!" dedi. Batınca, "Ben batanları sevmem" dedi.Ay'ı doğarken görünce, "Budur benim Rabbim!" dedi. Batınca da, "Rabbim bana doğru yolu göstermezse sapıtanlardan olurum" dedi.Güneşi doğarken görünce, "Budur benim Rabbim. Bu, daha büyük!" dedi. O da batınca: "Ey halkım, ben sizin ortak koştuğunuz şeylerden uzağım" dedi.Ben yüzümü tümüyle, gökleri ve yeri yaratana çevirdim ve ben ortak koşanlardan değilim.Halkı onunla tartıştı. "Beni doğruya ulaştırmış iken benimle hâlâ ALLAH hakkında mı tartışıyorsunuz? Sizin ortak koştuklarınızdan korkmam, meğer Rabbim bir şey dilerse… Rabbim, bilgice her şeyi kuşatmıştır. Öğüt almıyor musunuz?""ALLAH'ın kendileri hakkında size hiçbir delil vermediklerini O'na ortak koşmaktan korkmuyorsunuz da ben nasıl olur da sizin ortak koştuklarınızdan korkarım? Hangi taraf güvenliği daha çok hak etmektedir? Bir bilseniz!"


6:83...90- Bunlar, halkına karşı kullanması için İbrahim'e verdiğimiz tartışma yöntemidir. Dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Rabbin Bilgedir, Bilendir. Ona İshak'ı ve Yakup'u bağışladık. Her birisine yol gösterdik. Daha önce de Nuh'a ve onun soyundan Davut'a, Süleyman'a, Eyyub'a, Yusuf'a, Musa'ya ve Harun'a da yol gösterdik. Güzel davrananları işte böyle ödüllendiririz.Zekeriyya, Yahya, İsa ve İlyas'a da… Hepsi de iyilerden idi.İsmail, El-Yasa', Yunus ve Lut'a da… Hepsini halklara üstün kıldık.Atalarından, soylarından, kardeşlerinden birçoğunu seçip doğru yola ilettik.ALLAH'ın hidayeti böyledir. Kullarından dilediğini ve/veya dileyeni ona ulaştırır. Ortak koşsalardı yaptıkları boşa çıkardı. İşte onlar, kendilerine kitap, hikmet ve peygamberlik verdiklerimizdir. Eğer şu halk, bunları inkâr ederse, biz onları inkâr etmeyecek bir toplumu yerlerine geçiririz.Bunlar, ALLAH'ın doğru yola ulaştırdıklarıdır. Onların yoluna uy. De ki: "Ben buna karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Bu, sadece tüm halklara bir mesajdır."


6:161- De ki: "Rabbim beni dosdoğru olan yola iletmiş bulunuyor: tek tanrılı olan İbrahim'in mükemmel dinine… O, ortak koşanlardan olmadı."


9:113,114- Akraba bile olsalar, ne peygamber, ne de gerçeği onaylayanlar, cehennem halkı oldukları kendilerine belli olduktan sonra ortak koşanlar için bağışlanma dileyemez.İbrahim'in babası için bağışlanma dilemesinin biricik sebebi ona önceden söz vermiş olmasıydı. Ne zaman ki onun ALLAH düşmanı olduğu kendisine belli olunca ondan uzaklaştı. İbrahim, çok duygulu ve çok şefkatli idi.


11:69...76- Elçilerimiz İbrahim'e müjdeyi götürdüklerinde "Selam!" (Barış olsun) dediler. O da "Selam!" dedi ve hemen (onlara) kızartılmış bir buzağı sundu.Ellerinin ona uzanmadığını görünce, durumlarını beğenmedi; içine bir korku düştü. "Korkma" dediler, "Biz Lut'un halkına gönderilmiş bulunuyoruz."Ayakta duran karısı gülünce biz de ona İshak'ı ve İshak'ın ardından Yakup'u müjdeledik."Vay başıma gelenler!" dedi, "Ben bir yaşlı kadın ve kocam da ihtiyar bir adam iken çocuk mu doğuracağım? Bu çok garip bir şey!""ALLAH'ın işine mi şaşıyorsun" dediler, "ALLAH'ın rahmeti ve bereketi sizin üzerinizedir ey ev halkı. O Övgüye En Layıktır, Yücelerin Yücesidir."İbrahim'den korku gidip kendisine bu müjde verilince Lut halkı hakkında bizimle tartışmaya başladı.Doğrusu, İbrahim çok yumuşak, çok duygulu ve sürekli yönelen biriydi."Bundan vazgeç İbrahim. Rabbinin emri gelmiş bulunuyor; onlar önlenemez bir azaba mahkûm olmuşlardır."


14:35...41- Bir zamanlar İbrahim demişti ki: "Rabbim, bu beldeyi güvenli kıl, beni ve çocuklarımı putlara hizmet etmekten koru.""Rabbim, onlar, insanlardan birçoğunu saptırdılar. Beni izleyenler bendendir. Bana karşı gelenlere gelince, elbette sen Bağışlayansın, Rahimsin.""Rabbimiz, ben çocuklarımdan bazısını, Sınırlanmış Ev'inin yanındaki ekinsiz bir vadiye yerleştirdim. Rabbimiz, onlar namazı gözetsinler diye… İnsanların gönüllerini onlara karşı sempatiyle doldur ve onları ürünlerle rızıklandır ki şükretsinler.""Rabbimiz, bizim gizlediğimizi ve açıkladığımızı bilirsin. Yerde ve gökte hiçbir şey ALLAH'a gizli kalmaz.""İhtiyarlık çağımda bana İsmail'i ve İshak'ı bahşeden ALLAH'a övgüler olsun. Rabbim, dualarımı işitir.""Rabbim, beni namazı gözeten biri kıl, çocuklarımı da… Rabbimiz dualarımı kabul et.""Rabbimiz, hesabın görüleceği gün, beni, anamı, babamı ve gerçeği onaylayanları bağışla."


15:51...60- Onlara İbrahim'in konuklarından haber ver.Onun yanına varıp, "Selam!" demişlerdi. O da, "Biz sizden korkuyoruz" demişti."Endişelenme, biz sana bilgin bir oğul müjdesini veriyoruz" demişlerdi."İyice yaşlanmışken beni mi müjdeliyorsunuz! Beni ne ile müjdeliyorsunuz?" dedi."Sana gerçeği müjdeledik, umudunu kesme" dediler."Sapıtmışlardan başka Rabbinin rahmetinden kim umut keser?" dedi. "Ey elçiler, göreviniz nedir?" dedi."Biz, suçlu bir topluma gönderildik;""Ancak Lut'un ailesi hariç. Hepsini kurtaracağız.""Yalnız karısı hariç; onun geride kalanlardan olmasını kararlaştırdık" dediler.


16:120...123- İbrahim, ALLAH'a boyun eğen, tek tanrıcı bir öncü idi. Hiçbir vakit ortak koşmadı.O'nun nimetlerine şükredici idi. Onu seçti ve onu doğru yola iletti.Ve ona bu dünyada mutluluk verdik, ahirette ise erdemlilerle birlikte olacaktır.Nitekim, İbrahim'in dinini tek tanrılı olarak izlemen için sana vahyettik; o asla putperestlerden olmadı.


19:41...50- Kitapta İbrahim'i an; peygamber olan bir doğrucu idi.Babasına, "Babacığım, işitmeyen, görmeyen ve sana bir yararı dokunmayan şeylere niye hizmet ediyorsun?" demişti."Babacığım, bana, sana gelmeyen bir bilgi geldi. Beni izle de seni düzgün yola ileteyim.""Babacığım, sapkına hizmet etme. Sapkın, Rahman'a karşı çıkmıştır.""Babacığım, Rahman tarafından bir cezaya çarpılman ve sapkına dost olmandan korkuyorum."(Babası:) "Sen benim tanrılarıma yüz mü çeviriyorsun İbrahim? Buna son vermezsen seni taşlarım/kovarım. Benden uzaklaş!" dedi."Sana selam (barış) olsun" dedi, "Senin bağışlanman için Rabbim'e yalvaracağım; O, bana karşı çok merhametlidir.""Sizden ve ALLAH dışında yalvardıklarınızdan ayrılıyorum. Ben Rabbime yalvarıyorum. Umarım ki Rabbime yalvarmakla bahtsız olmam."Onları ve ALLAH dışında hizmet ettiklerini terkedince ona İshak'ı ve Yakub'u verdik. Hepsini peygamber yaptık.Onlara rahmetimizden verdik. Onlara, doğru ve onurlu bir dil bağışladık.


21:48...73 - Musa'ya ve Harun'a Yasalar Kitabını, erdemliler için bir ışığı, bir mesajı verdik.Onlar ki kimse kendilerini görmezken bile Rab'lerini sayarlar ve o anın dehşetini duyarlar.Bu da ona indirdiğimiz yüce bir mesajdır. Siz şimdi ona karşı mı çıkıyorsunuz?Biz daha önce de İbrahim'e anlama ve kavrama yeteneğini bağışlamıştık. Biz onu çok iyi biliyorduk. Babasına ve halkına, "Kendinizi adadığınız bu heykeller de neyin nesidir?" dedi."Atalarımızı onlara hizmet eder bulduk" dediler."Doğrusu, siz ve atalarınız apaçık bir sapıklık içine düşmüşsünüz" deyince,"Bize gerçeği mi getirdin, yoksa oyun mu oynuyorsun?" dediler.Dedi ki, "Aslında sizin Rabbiniz (Sahibiniz) göklerin ve yerin Rabbidir; onları ayırarak yaratmıştır. Ben buna tanıklık edenlerdenim." "ALLAH'a and içerim ki, siz gider gitmez, ardınızdan heykellerinize karşı bir plan uygulayacağım."Hepsini param parça etti, ancak belki ona danışırlar diye en büyüklerine dokunmadı."Her kim Tanrılarımıza bunu yaptıysa gerçek bir zalimdir!" dediler."Onları diline dolayan bir delikanlı işittik, kendisine İbrahim deniliyormuş" dediler."Onu kamunun huzuruna çıkarın ki tanık olsunlar" dediler."İbrahim, tanrılarımıza bunu sen mi yaptın?" dediler."Hayır, o işi işte şu büyükleri yaptı. Onlara sorun, eğer konuşurlarsa!" dedi.Kendi vicdanlarına dönüp, kendi kendilerine şunu söylediler: "Gerçekten sizler haksızsınız."Sonra tekrar eski kafalarına döndüler: "Bunların konuşamadığını sen gayet iyi bilirsin!""ALLAH'ın yanında size hiçbir yararı ve zararı dokunmayan şeylere mi hizmet ediyorsunuz?" dedi."Yuh size ve ALLAH'ın yanında hizmet ettiklerinize . Aklınızı kullanmaz mısınız?""Bir şey yapacaksanız onu yakın da tanrılarınızı destekleyin" dediler."Ey ateş, İbrahim'e karşı serin ve güvenilir ol" dedik.Böylece onun için bir plan uygulamak istediler de biz onları başarısızlığa mahkûm ettik.Onu ve Lut'u, tüm insanlar için sınırladığımız topraklara ulaştırıp kurtardık.Ona ödül olarak İshak'ı ve Yakub'u verdik. Hepsini erdemli kıldık.Biz onları, emrimize göre yol gösteren önderler kıldık. Onlara iyi işlerin nasıl yapılacağını, namazın nasıl gözetileceğini ve zekatın nasıl verileceğini vahyettik. Onlar bize hizmet edenlerdi.


22:26...29- İbrahim'i Ev'in mekanına yerleştirmiştik: "Bana hiçbir şeyi ortak etme. Evimi de ziyaretçiler, orada yerleşenler, rüku ve secde edenler için temizle.""İnsanlara Konferans ziyaretini ilan et. Sana yaya olarak veya çeşitli taşıt araçlarıyla uzaklardan gelsinler."Ki kendileri için bir takım (sosyal, politik, ekonomik) yararlara tanık olsunlar ve kendilerine çiftlik hayvanlarını rızık olarak verdiği için ALLAH'ın ismini bilinen günlerde ansınlar. "Onlardan yiyin ve sıkıntı içindeki yoksullara da yedirin."Sonra yükümlülüklerini tamamlasınlar, vermiş oldukları sözlerini yerine getirsinler ve o Tarihi Evi ziyaret etsinler.


26:69...104-  Onlara İbrahim'in tarihini anlat.Babasına ve halkına, "Neye hizmet ediyorsunuz?" demişti."Heykellere hizmet ediyoruz; biz kendimizi onlara adamış bulunuyoruz" dediler."Kendilerini çağırdığınızda sizi işitiyorlar mı?" dedi,"Yahut size yarar veya zarar verebiliyorlar mı?""Hayır; ancak biz atalarımızın böyle yaptıklarını gördük" dediler."Peki" dedi, "Hizmet etmekte olduklarınızı gördünüz mü""Siz ve geçmiş atalarınız?""Onlar benim düşmanımdır; yalnız Evrenlerin Rabbi hariç;""Beni yaratan ve bana yol gösteren O'dur.""Beni yediren ve içiren O'dur.""Hastalandığım zaman bana şifa veren O'dur.""Beni öldüren ve sonra dirilten O'dur.""Yargı gününde, kusurlarımı bağışlayacağını umduğum da O'dur.""Rabbim, bana bilgelik ver ve beni iyiler arasına kat.""Beni, sonraki nesiller için iyi bir örnek kıl.""Beni, Nimetler Bahçesine varis olanlardan yap.""Babamı bağışla, zira o sapıtmış bulunuyor.""Diriliş gününde beni utandırma."O gün, paranın ve çocukların yararı olmayacaktır.ALLAH'a mükemmel bir kalp ile gelenler hariç.Erdemlilere bahçe sunulacaktır.Azgınlar için de cehennem ortaya konacaktır.Onlara şöyle denir, "Hani hizmet ettikleriniz nerede""O ALLAH'tan aşağı? Size şimdi yardım edebiliyorlar mı? Kendilerine bile yardımları dokunabiliyor mu?"Azgınlarla birlikte tepetakla oraya atılacaklardır.İblis'in tüm askerleri de…Orada çekişerek şöyle konuşacaklar:"ALLAH'a andolsun, biz gerçekten çok açık bir sapıklık içinde imişiz.""Çünkü sizi evrenlerin Rabbine denk tutuyorduk.""Bizi saptıranlar suçlulardı.""Şimdi bizim ne şefaatçimiz var.""Ne de yakın bir dostumuz.""Bir şansımız daha olsaydı da, gerçeği onaylayanlar olsaydık."Bunda bir ders var; ancak çoğunluk onaylamaz.Kuşkusuz senin Rabbin Üstündür, Rahim'dir.


29:16,17,18- İbrahim'i de… Halkına demişti ki, "ALLAH'a hizmet edin ve O'nu saygıyla dinleyin. Bilirseniz, bu sizin için daha iyidir.""Yalan uydurup ALLAH'tan aşağı putlara hizmet ediyorsunuz. ALLAH'ın dışında hizmet ettikleriniz size hiçbir rızık veremez. Öyleyse rızkınızı sadece ALLAH'ın yanında arayın, O'na hizmet edin ve O'na şükredin; dönüşünüz O'nadır."Yalanlarsanız, sizden önceki toplumlar da yalanlamışlardı. Elçinin görevi ancak açıkça bildirmektir.


29:24...27- Halkının karşılığı, "Onu öldürün, yahut yakın" demelerinden başka bir şey olmadı. Ancak ALLAH onu ateşten kurtardı. Gerçeği onaylayan bir toplum için bunda dersler vardır.Dedi ki, "Sizin ALLAH'ın yanında putlara hizmet etmeniz, sadece dünya hayatında aranızdaki dostluğu korumak amacıyladır. Fakat sonra, diriliş gününde birbirinizi inkâr edersiniz, birbirinizi lanetlersiniz. Varacağınız yer ateştir ve orada yardımcı bulamazsınız."Bunun üzerine ona Lut gerçeği onayladı ve "Ben Rabbime göç ediyorum. Kuşkusuz O Üstündür, Bilgedir"dedi.O'na (İbrahim'e) İshak ve Yakub'u bağışladık. Soyuna peygamberlik ve kitap verdik. Ödülünü bu dünyada verdik ve ahirette de erdemlilerle birlikte olacaktır.


29:31...35- Elçilerimiz İbrahim'e müjdeyle vardıklarında, "Bu kentin (Sodom) halkını yok etmek üzereyiz. Çünkü oranın halkı zalim oldular" dediler.Dedi ki, "Ama orada Lut var." Onlar da, "Orada kimlerin bulunduğunu iyi biliyoruz. Onu ve ailesini kurtaracağız, fakat karısı hariç; o geride kalacaklardandır" dediler.Elçilerimiz Lut'a vardıklarında elçilerimize yapılan muameleden dolayı fenalaştı, zor durumda kaldı. Kendisine dediler ki, "Korkma, üzülme. Biz seni ve aileni kurtaracağız. Karın hariç; o geride kalanlardan olmuştur.""Yoldan çıktıkları için, biz bu kentin üzerine gökten bir felaket indireceğiz."Aklını kullanan bir toplum için apaçık bir ders olarak oradan bazı kalıntılar bıraktık.


37:83...113- İbrahim onun bir kolundan idi.Rabbine tertemiz bir kalp ile gelmişti.Babasına ve halkına, "Neye hizmet ediyorsunuz?" demişti."ALLAH'ın dışında, uyduruk tanrılar mı istiyorsunuz?""Evrenlerin Rabbini ne zannediyorsunuz?"Yıldızlara bir göz attı."Bıktım, yoruldum artık" dedi.Onlar da onu bırakıp gittiler.Sonra, tanrılarına yöneldi ve "Yemez misiniz?" dedi."Neyiniz var, neden konuşmuyorsunuz?"Ve üzerlerine yürüyüp tüm gücüyle vurdu.Hemen ona doğru koşuştular.Dedi ki, "Yonttuğunuz şeylere mi hizmet ediyorsunuz?.""ALLAH, sizi de ve yaptığınız şeyleri de yaratandır."Dediler ki, "Onun için bir yapı kurun ve onu ateşe atın."Onun için bir plan düşündüler, fakat biz onları altettik.Dedi ki, "Ben Rabbime gidiyorum; O bana yol gösterir.""Rabbim, bana erdemli birini bağışla."Biz de ona yumuşak huylu bir erkek çocuk bağışladık.Onunla birlikte çalışma çağına varınca, "Oğlum" dedi, "Rüyamda seni boğazlamam gerektiğini görüyorum. Ne düşünüyorsun?" "Babacığım" dedi, "Sana emredileni uygula. ALLAH dilerse beni sabırlı bulacaksın."Böylece ikisi de teslim oldu ve onu alnı üzerine yıktı.Kendisine, "İbrahim!" diye seslendik,"Sen rüyanı uyguladın." İyileri böyle ödüllendiririz. Gerçekten bu apaçık bir sınavdı.Ve biz ona fidye olarak büyük bir kurban verdik.Sonrakiler için onun tarihini koruduk.İbrahim'e selam olsun.Biz iyi davrananları böyle ödüllendiririz.O, bizim gerçeği onaylayan kullarımızdandı.Ona İshak'ı müjdeledik, erdemlilerden bir peygamber olarak.Ona da İshak'a da lütufta bulunduk. Kuşkusuz, ikisinin de soyundan hem iyi davrananlar var, hem kendisine zulmedenler.


43:26,27,28- İbrahim, babasına ve halkına demişti ki, "Sizin hizmet ettiklerinizden uzağım.""Beni Yaratan bana doğru yolu gösterecektir."Belki doğru yola dönerler diye onun ardından gelecekler için bunu ebedi bir ders kıldı.


51:24...37- İbrahim'in ağırlanan konuklarının haberini aldın mı?Onun huzuruna girmişlerdi ve "Selam (barış)" demişlerdi. O da, "Selam size, yabancılar!" demişti.Ailesine yöneldi ve sonra semiz bir buzağı ile geldi.Onu onların önüne sürüp, "Yemez misiniz?" dedi.Onlardan bir korku duydu. Bunun üzerine onlar, "Korkma" dediler ve ona bilgin bir oğul müjdelediler.Karısı hayret içinde, (hayretten) yüzüne vurarak, "Kısır bir yaşlı kadın!" dedi.Dediler ki, "Rabbin böyle söylemiştir. O Bilgedir, Bilendir."(İbrahim:) "Ey elçiler asıl göreviniz nedir?" dedi.Dediler ki, "Biz suçlu bir topluluğa gönderildik.""Üzerlerine balçıktan taşlar göndermek için…""Rabbin tarafından taşkınlar için işaretlenmiş olarak."Sonra, orada gerçeği onaylayanlardan kim varsa çıkardık.Zaten orada bir evin dışında hiçbir Müslüman bulmadık.Acı azaptan korkacaklar için orada bir ders bıraktık.


57:26- Biz Nuh'u, İbrahim'i gönderdik, soylarına peygamberlik ve kitap bağışladık. Bir kısmı doğruyu buldu; ama onlardan çoğu yoldan çıkmışlardı.


60:4...7- Sizin için İbrahim ve onunla beraber olanlarda güzel bir örnek vardır. Onunla beraber olanlar, halklarına, "Biz, sizden ve sizin ALLAH'ın dışında hizmet ettiklerinizden uzağız. Sizi tanımıyoruz. Yalnız ALLAH'ı onaylayıncaya kadar bizimle sizin aranızda ebedi olarak düşmanlık ve nefret belirmiştir. Ne var ki, İbrahim'in babasına "Senin bağışlanman için dua edeceğim, fakat ALLAH'tan gelecek hiçbir şeye karşı seni koruyamam." Biçimindeki sözü (bir hata olarak) bunun dışındaydı. "Rabbimiz, sana güvendik, sana yöneldik ve sonunda sana döneceğiz." "Rabbimiz, inkârcılar için bizi bir sınanma aracı kılma, bizi bağışla. Rabbimiz sen Üstünsün, Bilgesin."ALLAH'ı ve Ahiret Gününü arzu edenleriniz için onlarda güzel bir örnek vardır. Yüz çevirenlere gelince, Zengin ve Övgüye layık olan sadece ALLAH'tır.Belki de ALLAH sizinle onlar arasındaki düşmanlığı sevgiye çevirir. ALLAH Kadirdir. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.


87:14...19- Kurtulmuştur arınan,Rabbinin ismini anıp namaz kılan.Ne var ki siz dünya hayatını seçiyorsunuz.Oysa ahiret daha iyi ve süreklidir.Bu, ilk sayfalarda/öğretilerde kayıtlıdır.İbrahim'in ve Musa'nın sayfalarında.


Kuran- Mesaj Çevirisi : Edip Yüksel
https://saklitarih.wordpress.com
https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0brahim
http://tr.yenisehir.wikia.com/wiki/NEMRUT_K%C4%B0MD%C4%B0R%3F

Yorumlar