Neden Helak Edildik? 2- Semud Kavmi / Elçisi: Salih Peygamber



Bir İbret Serisi
“75:2- Sürekli öz eleştiride bulunan kişiye and içerim.”

SALİH PEYGAMBER’İN UYARDIĞI SEMUD KAVMİ

Semud Kavmi adını, Ad halkına gelen azaptan Hud’u doğrulayarak kurtulup hayatta kalmayı başarmış olan Semud’dan alır. Semuh halkı, Medine ve Şam arasında yaşamış ve çoğalmışlardır. Fakat sonra Ad kavmi ile benzer sebeplerden dolayı helak edilmekten kurtulamamışlardır. Aralarından olan bir insana elçilik gelmesini çekememeleri ve bu nedenle elçiden kuşku duymaları, Salih peygamber’in söylediği hidayet dolu sözleri benimsemek yerine başka bir mucize beklemeleri, daha sonra da mucize olarak gönderilen dişi deveyi öldürmeleri helak edilmelerindeki başlıca sebeplerdendir. Kuran’da “Vadideki kayaları oyan Semud” şeklinde betimlenen halkın inancına göre, bu deve bir mucizedir ve kayanın yarığından yavrusu ile birlikte çıkmıştır.



11:61/62/63/64/65/66/67/68- Semud'a da kardeşleri Salih'i… Dedi ki: "Ey halkım, ALLAH'a hizmet edin, O'ndan başka tanrı yoktur. Sizi yerden çıkarıp yaratan, sizi oraya yerleştiren O'dur. Öyleyse O'ndan bağışlanma dileyin ve sonra O'na yönelin. Kuşkusuz Rabbim Yakındır, Yanıtlayandır." Dediler ki: "Ey Salih, sen bundan önce, aramızda popüler bir umut kaynağıydın. Atalarımızın hizmet etmiş olduklarından sen şimdi bizi men mi ediyorsun? Biz, senin bizi çağırdığın şeylerden kuşku içindeyiz."Dedi ki: "Ey halkım, ya ben Rabbimden kesin bir delile sahipsem ve kendisinden bana rahmet vermişse? O'na isyan edecek olursam beni ALLAH'tan kim kurtarabilir? Siz ancak benim kayıplarımı arttırabilirsiniz.""Ey halkım, ALLAH'ın bu devesi sizin için bir ayettir. ALLAH'ın toprağında bırakın otlansın. Ona kötülük dokundurmayın. Yoksa sizi yakın bir azap yakalar."Fakat, onu işkenceyle kestiler. "Yurdunuzda yaşamanız için üç gününüz var. Bu, yalan olmayan bir sözdür!" dedi.Emrimiz gelince, Salih'i ve beraberinde gerçeği onaylamış olanları bizden bir rahmet ile o günün rezilliğinden kurtardık. Rabbin, kuşkusuz Güçlü ve Üstündür.Zalimleri korkunç bir ses yakaladı, yurtlarında çöküp kaldılar.Sanki orada hiç yaşamamışlardı. Doğrusu Semud (halkı) Rab'lerine karşı geldi; Semud yok olup gitti.

54:23/24/25/26/27/28/29/30/31/32- Semud da uyarıları yalanladı. Dediler ki, "Bizden bir insana mı uyalım? O zaman biz sapar ve cehenneme gireriz." "Mesaj aramızdan ona mı verildi? O, yalancı küstahın biridir." Yalancı küstahın kim olduğunu yarın öğreneceklerdir. Deveyi bir sınav olarak göndereceğiz. Onları gözetle, sabırlı ol. Onlara, suyun (deveyle) aralarında paylaşılacağını bildir. Her içim sırayla sunulacaktır. Bir arkadaşlarını çağırdılar, o da çekip (deveyi) kesti. Cezalandırmam ve uyarılarım nasılmış! Üzerlerine bir tek patlama gönderdik ve onlar ağılcının topladığı saman yığınına döndüler. Kuran'ı mesaj için kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur?

27:45/46/47/48/49/50/51/52/53- Semud'a kardeşleri Salih'i, "ALLAH'a hizmet edin" desin diye gönderdik. Bunun üzerine, çekişen iki gruba ayrıldılar. "Halkım" dedi, "Neden iyilik yerine kötülükte acele ediyorsunuz? Merhamet edilmeniz için ALLAH'tan bağışlanma dilemeniz gerekmez miydi?" Dediler ki, "Sen ve beraberindekiler bize uğursuzluk getirdiniz." Dedi ki, "Sizin uğursuzluğunuz ALLAH'tan gelmektedir. Doğrusu siz sınava sokulan bir toplumsunuz." Kentte dokuzlu bir çete vardı; bölgede bozgunculuk çıkarıyorlar ve asla iyi bir şey yapmıyorlardı. ALLAH'a and içerek birbirlerine, "Ona ve ailesine bir gece baskını yapalım ve sonra onun kabilesine, onların ölümü hakkında bir şey bilmediğimizi ve doğru konuştuğumuzu söyleyelim" dediler. Böylece bir plan kurdular, ancak onlar farkına varmadan biz de bir plan kurduk. Planlarının nasıl sonuçlandığına bak; biz onları, halklarıyla birlikte yerle bir ettik. Zulmetmeleri yüzünden, işte çökmüş evleri… Bilen bir toplum için bunda bir ders olmalı. Gerçeği onaylayanları ve erdemli davrananları kurtardık.

89:6/9/10/11/12/13- Görmedin mi Rabbin ne yaptı Ad halkına? Vadideki kayaları oyan Semud'a? Ve büyük bir güce sahip olan Firavuna? Tüm bunlar ülkelerinde azmışlardı. Oralarda kötülükleri yaygınlaştırmışlardı. Nitekim, Rabbin de üstlerine türlü felaketler yağdırdı.

7:73/74/75/76/77/78/79- Semud halkına da kardeşleri Salih'i gönderdik. Dedi ki: "Ey halkım, ALLAH'a hizmet edin. O'ndan başka bir tanrınız yoktur. Rabbinizden, size bir kanıt (beyyine) gelmiştir. Şu ALLAH'ın devesi sizin için bir işaret olacaktır. Onu bırakın, ALLAH'ın toprağında otlasın. Ona bir zarar vermeyin; yoksa sizi acı bir azap yakalar." "Ad halkından sonra sizi vârisler kıldığını hatırlayın. Sizi yeryüzüne yerleştirdi. Düzlüklerinde köşkler kurup dağlarında evler yontuyorsunuz. ALLAH'ın nimetlerini hatırlayın da yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın." Halkının büyüklük taslayan ileri gelenleri, aşağılayıp zulmettikleri gerçeği onaylayanlara, "Salih'in gerçekten Rabbi tarafından gönderilmiş olduğunu nereden biliyorsunuz" dediler. Onlar da: "Biz onun getirdiği mesajı onaylıyoruz" dediler. Büyüklük taslayanlar, "Biz, sizin onayladığınız şeyi inkâr ediyoruz" dediler. Deveyi işkence ederek kestiler ve Rab'lerinin emrine başkaldırdılar: "Salih, gerçekten elçilerden birisi isen, bizi tehdit ettiğin azabı başımıza getir" dediler. Bunun üzerine, onları o sarsıntı yakaladı; evlerinde dizüstü çöküverdiler. O da onlardan yüz çevirdi ve "Ey halkım, size Rabbimin elçiliğini ilettim, size öğüt verdim; fakat siz öğüt verenleri sevmiyorsunuz" dedi.

41:17/18- Semud'a gelince, onlara yolu gösterdik. Ne var ki onlar körlüğü hidayete tercih ettiler. Sonunda, kazandıklarına karşılık, onları alçaltıcı azabın yıldırımı yakaladı. Gerçeği onaylayanları ve erdemli davrananları ise kurtardık.

26:141/142/143/144/145/146/147/148/149/150/151/152/153/154/155/156/157/158/159- Semud (halkı) da elçileri yalanladı. Kardeşleri Salih onlara demişti ki, "Erdemli olmaz mısınız?" "Ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim." "ALLAH'ı dinleyip bana uymalısınız." "Buna karşılık sizden bir ücret de istemiyorum. Benim ücretimi ancak evrenlerin Rabbi öder." "Şurada güvenlik içinde mi bırakılacaksınız?" "Bahçeler, pınarlar, ""Ekinler ve olgun meyveli hurmalıklar içindesiniz.""Ve dağlardan lüks köşkler yontuyorsunuz." "ALLAH'ı dinleyip beni izlemelisiniz." "Sınırı aşanların emrine uymayın." "Onlar yeryüzünde iyilik değil kötülük işlerler." Dediler ki, "Sen büyülenmişsin." "Sen bizim gibi bir insansın. Doğru sözlü isen bize bir mucize getir bakalım." Dedi ki, "İşte şu deve. Onun su içeceği belli bir zamanı vardır. Sizin de su içeceğiniz belli bir gününüz vardır.""Ona bir kötülük dokundurmayın. Yoksa büyük bir günün cezasına çarpılırsınız." Nihayet onu kestiler; ancak pişman oldular. Ve ceza onları yakaladı. Bunda bir ders var; ancak çoğunluk onaylamaz." Kuşkusuz senin Rabbin Üstündür, Rahimdir.

41:13/14- Yüz çevirirlerse De ki: "Sizi Ad ve Semud yıldırımına benzer bir yıldırımla uyardım." Onlara, "ALLAH'tan başkasına hizmet etmeyin" diye önlerinden ve arkalarından elçiler gitmişti. Onlar ise, "Rabbimiz dileseydi bir melek indirebilirdi. Bundan ötürü getirdiğiniz mesajı onaylamıyoruz" dediler.

51:43/44/45/46- Semud'da da (bir ders vardır). Onlara, "Belli bir süreye kadar keyfinize bakın" denmişti. Rab'lerinin emrine karşı geldiler. Bunun üzerine bakınırlarken onları bir yıldırım çarptı. Ne kalkabildiler, ne de yardım görebildiler.Daha önce de Nuh halkını… Onlar yoldan çıkmış bir topluluktu.

89:11/12/13- Tüm bunlar ülkelerinde azmışlardı. Oralarda kötülükleri yaygınlaştırmışlardı. Nitekim, Rabbin de üstlerine türlü felaketler yağdırdı.

91:11/12/13/14/15- Semud (halkı), azgınlığı yüzünden yalanladı. En azgınları ayaklanmıştı. ALLAH'ın elçisi, onlara, "ALLAH'ın devesine ve onun suyuna dokunmayın" demişti.Onu yalanlayıp deveyi boğazladılar. Bunun üzerine Rab'leri suçlarından ötürü onları silip yerle bir etti.Ne var ki hâlâ onların sonlarından ders alınmıyor.


Semud Kavmi, Medine ile Şam arasında bulunan Vadi el Kura ve Hicr denen bölgede, ikamet etmiştir. Burası, Hicaz ile Suriye arasında, Vadi el Kura'ya kadar olan bölgedir. Bugün bu bölge, Fajuun Naagah adıyla bilinir. Semud Kavmi'nin şehirlerinin kalıntıları, Fajuun Naagah'da bulunur.


semud kavmi.jpg


Ad'a, Ad-ı İrem dendiği gibi, Semud'a da Semud-u İrem denir. Yaşadıkları dönemde Ad'dan sonra Arap Yarımadası'nda kuvvet kazandılar.
Semud Kavmi'nin yaşadığı zaman belirsizdir. Fakat, İbrahim peygamberden önce, yaşadığı açıktır. Medain-i Salih'te yer alan mezar ve kuyuların yanında bulunan yazıtlar, Aramice'dir ve Semud Kavmi'ne ait değildir. Bu yazıtlar , Semud Kavmi'nden binlerce yıl sonra yaşayanlara aittir. Ayrıca burada bulunan mezarlar da, Semud Kavmi' ne ait değildir.


Dağlarında taştan oyulmuş evler mevcuttur. Burada Mescid-i Salih vardır ki, yüksek taştan oyma bir eser olup Semud'dan kalmıştır.


semud kavmi 2.jpg


Semud Kavmi'nin helak edilmesinden sonra içlerinden az bir kısmı Ress denilen yerde yerleşmişler ve Ashab-ı Ress adını almışlar, sonra onlar da helak olmuşlardır.


25:38/39- Ad, Semud, Res halkı ve bunların arasında birçok nesilleri de… Hepsine yeterli örnekler vermiştik, sonunda hepsini kırdık geçirdik.


salih peygamber-semud.jpg


Allah, Kuran’da uyarılarına karşılık vermeyen kavimlerin helakını anlatarak bir çok duruma işaret etmekle birlikte; bu olayları örnek vererek gelecek toplulukları uyarmak istemektedir.  Aşağıdaki ayetlerle birlikte bilmemiz gereken açıklamaları da bizlerle paylaşmıştır:


11:120/121/122/123- Gönlünü pekiştirmek için elçilerin tarihlerinden sana yeterince aktarmaktayız. Bunda, senin için bir gerçek ve gerçeği onaylayanlar için de bir aydınlatma ve uyarı gelmiştir. Gerçeği onaylamayanlara de ki: "Elinizden geleni yapın, biz de yapacağız." "Sonra bekleyin, biz de beklemekteyiz." Göklerin ve yerin gizlilikleri ALLAH'a aittir. Tüm işler sonunda ona döner. O'na hizmet edin ve O'na güvenin. Rabbin onların yaptığından habersiz değildir.


12:109/110/111- Senden önce, kentler halkının arasından seçip vahyettiğimiz adamlardan başkasını göndermedik. Yeryüzünü dolaşıp kendilerinden öncekilerin akıbetine bakmazlar mı? Erdemliler için ahiret yurdu daha iyidir; anlamaz mısınız? Ne zaman ki elçiler umutlarını kestiler ve kendilerinin yalancı çıkarıldığını sandılar, işte o zaman onlara zaferimiz geldi. Nitekim, dilediğimiz kurtulur. Azabımız suçlular topluluğundan geri çevrilemez.Onların tarihinde, bilinç sahipleri için bir ders vardır. Bu, uydurma bir hadis değil; fakat kendisinden öncekilerin doğrulayıcısı, her şeyin detaylı açıklaması ve gerçeği onaylayanlar için bir hidayet ve Rahmettir.


14:9/10/11/12/13/14/15: Sizden öncekilerin, Nuh, Ad ve Semud halkının ve onlardan sonra gelip de sadece ALLAH'ın bildiği kimselerin haberleri size ulaşmadı mı? Elçileri onlara apaçık delillerle gittiler, fakat onları küçümsediler ve "Biz getirdiğiniz şeyi inkâr ediyoruz ve bizi çağırdığınız mesaj hakkında kuşkumuz ve şüphemiz var" dediler. Elçileri: "Gökleri ve yeri yarıp yaratan ALLAH'tan mı kuşkulanıyorsunuz? Günahlarınızı bağışlamak için sizi çağırıyor ve size belli bir süre tanıyor" dediler. Onlar da, "Siz, ancak bizim gibi insanlarsınız, atalarımızın hizmet etmekte olduğu şeyden bizi çevirmek istiyorsunuz. Bize açık bir yetki belgesi getiriniz" dediler. Elçileri ise kendilerine şöyle dediler: "Biz, elbette sizin gibi birer insanız. Ancak, ALLAH, kullarından dilediğini seçerek ona lütufta bulunur. ALLAH'ın izni olmadan size bir yetki belgesi getirmemiz olanaksızdır. Gerçeği onaylayanlar ALLAH'a güvenmeli.""Bize yollarımızı göstermişken neden ALLAH'a güvenmeyelim? Sizin bize yaptığınız eziyete karşı sabırla direneceğiz. Güvenenler ALLAH'a güvenmeli."İnkârcılar elçilerine, "Ya bizim dinimize geri dönersiniz ya da sizi yurdumuzdan kovarız!" dediler. Rab'leri onlara, "Zalimleri yok edeceğiz" diye vahyetti,"Onlardan sonra o yurda sizi yerleştireceğiz. Bu, otoriteme saygı duyan ve tehditlerimden korkanlar içindir."Zafer istediler, böylece her inatçı zorba perişan oldu.


11:100/101/102/103/104/105/106/107/108- Sana bu aktardıklarımız, o kentlerin haberlerindendir. Onlardan kimi hâlâ ayakta, kimi de biçilmiştir.Biz onlara zulmetmedik, onlar kendi kendilerine zulmettiler. Rabbinin emri geldiği zaman, ALLAH'tan aşağı yalvardıkları tanrıları onları hiçbir şeyden kurtaramadı. Aslında, onların yalnızca ziyanlarını arttırdı.İşte Rabbin, zulmetmekte olan kentleri yakaladığı zaman böyle yakalar. O'nun yakalaması acıdır, çetindir.Ahiret azabından korkanlar için bunda bir ders vardır. Halkın toplandığı birgündür o. Tanık olunan bir gündür o.Onu ancak sayılı bir süre için erteliyoruz.O gün geldiği zaman, hiç kimse O'nun izni olmadan konuşamaz. Onlardan kimi talihsiz, kimi de mutludur.Talihsizler ateştedir. Onlar orada sızlayıp inlerler.Gökler ve yer durduğu sürece orada kalıcıdırlar; ancak Rabbin dilerse başka. Rabbin dilediğini Yapandır.Mutluluğu hak edenler ise, gökler ve yer kaldığı sürece bahçede kalıcıdırlar. Rabbin dilerse başka. Kesintisiz bir ödüldür bu.


3:137/138- Sizden önce de yasalar uygulanmıştı. Yeryüzünde dolaşın da yalanlayıcıların sonunun ne olduğunu görün. Bu, insanlara bir bildiri, erdemlilere de bir yol gösterici ve öğüttür.


25:38/38/40- Ad, Semud, Res halkı ve bunların arasında birçok nesilleri de… Hepsine yeterli örnekler vermiştik, sonunda hepsini kırdık geçirdik. Felaket yağmuruna tutulmuş bulunan ülkenin (Sodom) yanından geçmiş bulunuyorlar. Onu görmediler mi? Aslında onlar yeniden dirilmey gerçeğini onaylamıyorlardı.


29:40- Hepsini günahlarıyla yakaladık. Onlardan kimine çılgın bir fırtına gönderdik, kimini korkunç bir ses yakaladı, kimini yerin dibine geçirdik, kimini de boğduk. Onlara zulmeden ALLAH değildi; onlar kendi kendilerine zulmediyorlardı.


65:8/9/10- Nice kentler, Rab'lerinin ve O'nun gönderdiği elçilerin emirlerine baş kaldırdı. Sonunda biz de onları çetin bir hesaba çektik ve onları görülmemiş biçimde cezalandırdık. Kararlarının sonucunu tattılar. Kararlarının sonucu bir hüsran oldu. ALLAH onlar için çetin bir ceza hazırlamıştır. Öyleyse, ey akıl sahibi gerçeği onaylayanlar, ALLAH'ı dinleyiniz. ALLAH size bir mesaj…


11:112- Emredildiğin gibi dosdoğru ol, seninle beraber yönelmiş olanlarla birlikte… Aşma ve azgınlaşma. O, sizin yaptıklarınızı Görendir.


69:1/2/3/4/5/6/7/8/9/10/11/12- Gerçekleşen (olay). Nedir o gerçekleşen? Gerçekleşenin ne olduğunu nerden bileceksin? Semud ve Ad (halkı) sarsıcı olayı yalanladı. Ve Semud o azgın (sarsıntı) ile yok edildi. Ad ise sert ve azgın bir kasırga ile yok edildi. Onu, yedi gece ve sekiz gün boyunca üzerlerine bir bela olarak saldı. Halkın, çürümüş hurma gövdeleri gibi yere yıkıldıklarını görürsün.Onların hiçbir kalıntısını görüyor musun? Firavun, ondan öncekiler ve altüst olan (Sodomlu)lar da kötülük işlemişti. Rab'lerinin elçisine isyan ettiler. Bunun sonucu olarak da onları şiddeti gittikçe artan bir biçimde yakalamıştı.Su taşınca sizi akıp giden (sal) üzerinde taşımıştık.Ki o size bir ders olsun ve dinleyen kulaklar anlasın.


7:94/95/96/97/98/99/100/101/102/103- Her ne zaman bir ülkeye bir peygamber gönderdiysek, yalvarsınlar diye halkını darlık ve sıkıntıya uğrattık. Sonra kötülüğün yerine iyiliği getirdik. Ne var ki anlayışlarını yitirdiler: "Sıkıntı ve refah atalarımıza da dokunmuştu" dediler. Bunun üzerine, haberleri olmadan onları ansızın yakaladık. Ülkelerin halkları Gerçeği onaylayıp erdemli davransalardı, göklerden ve yerden üzerlerine bolluk kapısını açardık. Ama yalanladılar ve bunun üzerine kazandıklarıyla birlikte onları yakaladık. Ülkelerin halkları, azabımızın geceleyin onlar uyurlarken kendilerine gelmeyeceğinden emin mi oldular? Yoksa o kentler halkının, bir kuşluk vakti oynayıp eğlenirken azabımızın yakalarına yapışmayacağına ilişkin bir garantileri mi vardı? ALLAH'ın planından emin mi oldular? Kaybedenlerden başkası ALLAH'ın planından emin olmaz. Önceki nesillerin yerine yeryüzüne vâris olanlara belli olmadı mı ki, eğer dilesek onları da günahlarıyla cezalandırarak kalplerini mühürleriz de işitemezler.Bunlar, sana haberlerini aktardığımız toplumlardır. Elçileri, onlara apaçık delillerle gitmişlerdi. Ama daha önceden yalanladıklarını onaylayacak değillerdi. ALLAH kâfirlerin kalplerini böyle damgalar.Çoğunu, verdikleri sözü tutanlar olarak bulmadık, aksine çoğunu yoldan çıkmış bulduk.Sonra, onların ardından Firavun ve erkanına Musa'yı ayet ve mucizelerimizle gönderdik; fakat ayet ve mucizelerimize karşı haksızlık ettiler. Bozguncuların sonunun nasıl olduğuna dikkat et!


Mesaj-Kuran Çevirisi- Edip Yüksel
İslam Tarihi, Mahmud Esad, Marifet Yy. İst. 1983.
https://tr.wikipedia.org

Yorumlar